Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 2 Ekim’de, "İslamcı ayrılıkçı" fikirlerle mücadele adı altında "Cumhuriyetin ortağı olması için İslam'ın yapılandırılması gerekiyor" şeklindeki açıklamalarının yanı sıra Fransa'daki Müslümanların ayrılıkçı fikirleri savunan bir ideolojilerinin bulunduğu ve bu kişilerin kendi yasalarını, Fransa'nın yasalarından üstün gördüğüne yönelik iddiaları tüm İslam aleminde tepki çekerken, Suudi Arabistan'da tam tersine bir karşılık buldu...
Suudi Arabistan merkezli Dünya İslam Birliği (Rabıta) Genel Sekreteri Muhammed bin Abdulkerim el-İsa, Macron’un açıklamalarından yaklaşık 10 gün sonra Suudi televizyonu MBC’ye verdiği mülakatta, "Müslümanları azınlıkta oldukları ülkelerin uygulamalarına ses çıkarmamaya, yasalarına uymaya" çağrıda bulunarak, adeta başta Fransa olmak üzere Avrupa'da İslamofobi'nin tavan yapmasına göz yumulmasını önerdi...
Suudi Arabistan veliaht prensi Salman'a yakınlığı ile bilinen el, İsa'nın bu çıkışının Suudi Arabistan politikalarının özetini ortaya çıkardığını çok net görmekteyiz...
Para ve kişisel zevk, sefanın ön planda tutulduğu Suudi Arabistan'daki batı hayranlığının, İslam dünyasına verdiği zararı anlatmaya gerek varmı? doğrusu bilemiyorum. Ancak şunu net söyleyebilirim ki, Suudi yönetimi yaptıkları ve uygulamaları ile İslama ve Müslümanlara düşmanlık beslemektedir...
Gelirlerinin büyük bir çoğunluğunu Hac ve umre'den elde eden Suudi Arabistan, Peygamber efendimiz Hz. Muhammed'e (sav) yönelik karikatür ve benzeri hakaretleri içeren girişimlerde bulunan batı medeniyetine karşı büyük hayranlık duyaması düşündürücüdür...
Kutsal Topraklarda, İslam beldesinin nimetlerinden faydalanan Suudi yönetimi, uygulamaları ile batı dünyasından daha çok Müslümanlara zarar vermektedir...
Ebu Cehil'in anlayışını özümseyen Suudi yönetimine karşı tüm İslam toplumu birleşmeli ve bu sadist anlayışın son bulması adına gereken tüm adımlar atılmalıdır...
Son bir söz "Suudi yönetimi, Müslüman mahallesinde salyangoz satılamıyacağını iyi benimsemelidir..."
Selam ve dua ile...