Ekonomideki gidişatı değerlendirirken, kimseyi zan altında bırakmak gibi bir niyetimin olmadığını evvela belirtmek isterim...
Hani derler ya, Perşembe'nin gelişi, Çarşamba'dan bellidir diye. İşte o hesap, maalesef ekonomi zorda ve maalesef milletin mutfağında yangın var...
Elbette ki, günlük sofrasında, havyar veya istakoz eksik etmeyen, para babaları da var. Her döviz yükseldiğinde, servetlerine servet katanlar da... Ama toplumun ekseri çoğunluğu, günlük yaşantılarını sürdürebilmenin savaşını vermektedir...
Global ekonomik krizin yanında, Covid-19 salgınında eklenmesiyle dünya çok ciddi manada bir sınav vermekte ve ülkeler ekonomik darboğazın vermiş olduğu sıkıntılar ile boğuşmaktadırlar...
Hiç kuşkusuz orta doğunun kapısı ve etrafındaki savaşlardan ötürü en büyük ekonomik sarsıntıyı ülkemiz yaşamaktadır. Covid-19 salgınıyla beraberde bu sarsıntı şiddetini artırarak devam ettirmektedir...
Günümüz itibari ile maalesef vatandaş perişandır. Mutfaklar yangın yerine dönmüş ve başta kredi kartları olmak üzere borç batağındaki vatandaşlarımız, çok ama çok zor durumdadır...
Pembe tablonun, hiç kimseye bir yarar getirmeyeceği bilincinin oluşması gerekir. Görünen köy kılavuz istememektedir. Gün suçlu arama günü değil, el birliği ile bu sıkıntıları aşma günüdür...
Sayın Ekonomi Bakanımızında bu bilinç ile hareket etmesi çok daha mühimdir. Ben cebime bakarım. Eğer cebim boş, tencerem kaynamıyorsa, hiç kimse bana bunun aksiyle ilgili bir görüş dayatamaz...
Lütfen... Kendimize gelelim ve artık pembe tabloların aksini görelim. Ekonomi iyiye gitmemektedir. Esnaf ve çalışan farketmeksizin her kesin ocağı sönüş durumdadır...
Son bir söz "Benim tespitim siyasi bir tespit değildir. Vatandaş merkezli bir tespitin tezahürüdür..."
Selam ve dua ile...