Milli dayanışma adıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı bağış kampanyasına, ateş püsküren CHP'li ler bakalım İmamoğlu'nun zekat ve fitre çıkışına ne diyecekler...
Soyisminin büyüsünemi (!) Kapıldı bilinmez, ama İmamoğlu bu seferde vatandaşın zekat ve fitresini belediyelere verebileceklerine dair fetvada bulundu...
Erdoğan Milli birlik ve beraberlik deyip, üstelik 7 maaşını'da bağışlamak kaydıyla kampanya başlatıyor. CHP'liler başta olmak üzere tüm muhalifler bu dayanışmaya, el açma diyerek tepki gösteriyorlar. Lakin İmamoğlu'nun zekat ve fitre talebini, el açmak olarak nitelendirmiyorlar. Bu ne acizane bir durumdur...
Zekat ve fitre fakir, fukaraya verilmek üzere durumu olan, tüm Müslümanların üzerine farz kılınmıştır. Dolayısıyla bu tamamen veren kul ile alan kul arasındaki özel bir durumdur. Yani sağ elin verdiğinin, sol elin görmemesi, meselesidir...
İmamoğlu'nun bir fetvası eksikti. O da oldu... Yav arkadaş bu kadar'da olmaz. İnsanda azda olsa, haya ve söylem üslubu olur...
Sadece bumu? tabiki de, değil. Seçimlerden önce Kuran'ı Kerim okuyup dindarlık örneği gösteren İmamoğlu'na, yine aynı muhalif kanat aşkla hayranlıklarını ilan ederken, Erdoğan'ın ise Hemen, hemen her zaman, fırsat buldukça Kuran'ı Kerim okumasına ise siyasi şov ve dinin siyasete alet edilmesi olarak nitelendirdiler...
Yalnız bir farkla Erdoğan seçim öncesi'de, seçim sonrasıda, hep Kuran'ı Kerim okur. İmamoğlu ise seçim öncesi Kuran'ı Kerim okuyup, seçim sonrasıda rakı sofrasında kadeh tokuşturuyor...
Samimiyet ve bakış açısını milletin takdirine sunuyorum. Ben sadece olan bitene, yorum katmadan olduğu gibi gözler önüne sermek istedim...
Siyaset omurgalı yapılmalı ve siyaseti dürüst, ilkeli insalar yapmalı. Riya, kibir ve yalan üzerine kurgulanan siyasetin, sonu hüsrandır...
Son bir söz " hani derler ya, Yalanların sonu gelmez, Doğrusu ney demedikçe... Diye işte öyle bişey..."
Selam ve dua ile...