Malumunuz, Covid-19 salgını denen bir melanet ile uğraşıyoruz. Bu salgın üzerine epeyce, trajikomik olaylarda, cereyan ediyor...
Bunlardan bir tanesi malum maske ile ilgili. Maskenin peçeyi andırdığını söyleyenlerin sayısı artarken, ilahi adaletin tecellisini dillendirenlerde var...
Böylesi sıkıntılı bir dönemde, maskenin üzerine yapılan latifelerin altında, bazende bir niyetin olduğunuda, unutmamak gerekir...
Ben niyet okuyucu değilim, lakin bazen sözü kullanan kişinin dünya yaşantısı ve olaylara bakışı niyetini aleni ortaya koymaktadır...
Geçtiğimiz günlerde ağzı ve burnu kapalı bir şekilde maskeli görüntülenen Hülya Avşar'ın, tavrı ve lakayit hareketleri dikkatlerimi çekti...
Avşar, peçe ve kapalı giyinen bayanlarla alay eder bir tavrın içerisine girmesi ve geçmişte sırf inancı uğruna kapalı giyinen hanım kardeşlerimizi, öcüye benzetmesi kabul edilir bir durum değildir...
İnsanların özel yaşantısı, tartışma konusu edilmemelidir. İsteyen istediği gibi, özgürce yaşama hakkına sahiptir. İsteyen tek eşi çocukları ve inancı gereği çarşafa da girer, isteyen Hülya Avşar gibi sayısız birliktelikler yaşayıp, keyifte sürebilir. Bu tercih insanların hür iradesine bağlıdır...
Lakayit bir tavırla kapalı bayanları hedef alan Hülya Avşar'ın önce kendine bakması gerekir. Hem adama sormazlarmı? "İnsanlar ömrünce, yaşantısıyla anılır" diye...
Son bir söz "İnsan nasıl yaşarsa öyle ölür, nasıl ölürse öyle dirilir. Ve nasıl dirilirse öyle haşrolunur..."
Selam ve dua ile..