Bütün Dünyanın gözü önünde Ermenistan savaş kurallarını ihlal etmekte ve insanlık suçu işlemeye devam etmektedir...
Türkiye’den 1915 yılını bahane ederek, ermeni soykırımı safsatası ile art niyet besleyen çevreler maalesef bu gün Ermenistan'ın Azerbaycan'daki sivilleri ve çocukları hunharca katletmesine sessiz kalmaktadırlar...
Savaş'ında belli kuralları vardır. Askeri gücün kullanılacağı alanlar bellidir. Savaşın terörizme dönüşmesinin, sonuçları ağır olacaktır...
Dünyanın Ermenistan'ın bu kural tanımaz, teröristçe girişimlerine karşı sessiz kalması düşündürücüdür. Siviller ve bebekler katlediliyor, maalesef kimseden çıt çıkmıyor. Merak ediyorum, acaba aynını Azerbaycan yapsaydı, aynı sessizlik devam edermiydi?...
Yıllardır Azerbaycan'ın toprak parçası Karabağ'da işgalci durumda olan Ermenistan, bulduğu her fırsatta sivillere saldırıyor ve kadın, çocuk demeden katliamlarına devam ediyor...
Aynı terörizmi yıllardır İsrail, Filistine uygulamakta ve hep Müslüman topraklarında, sadece Müslümanlar katledilmektedir. Yıllardır üzerinde durduğum, haç ile hilalin mücadelesinin örneklerini yaşadığımızı görüyoruz...
Bizim meclisimiz çatısı altında, ermeni soykırımını savunan bazı kanı bozukların, bizim cebimizden çıkan vergilerle maaş alarak, bize namlu çevirmelerini hazmedemediğimide ayrıca belirtmek isterim...
Dün cihan devleti Osmanlı'nın yıkılmasına çanak tutanların, bu gün hala kalıntılarının mevcut olduğunu ve içten ihanetin devam ettiğini görmekteyiz....
Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarında çocuk katliamı yaptığının sabahında HDP milletvekilli Garo Paylan'ın açıklaması bizlere içteki ihanetin devam ettiğini göstermektedir...
Sadece Azerbaycan'ın eleştirildiği ve Ermenistan'ın iyi çocuk muamelesi gördüğü bir sakat yapının, sonuçları çok ağır olacaktır. Savaşın taraflarına, eşit muamele edilmesi ve gerçek manada barışın tesis edilmesi izlenmesi gereken en doğru yoldur...
Barışın tesisi ancak hakkın teslim edilmesi ile mümkündür. Tüm Dünyanın gözleri önünde bebekler katledilirken, savaşın tüm kuralları ihlal edilirken, barışı beklemek yanlış olacaktır diye düşünüyorum...
Ben her daim barıştan ve sulhtan yanayım. Ancak bunun zemininin sağlam oluşması gerekir. Tek taraflı barış olmaz, sadece bir tarafın menfaatlerinin gözetildiği bir anlayışında barışı getiremiyeceğinide, iyi kavramak gerekir...
Dün olduğu gibi bu günde, bir araya gelen haçlı ittifakı ve iç teki iş birlikçi ihanet şebekelerinin, kurguladıkları oyunun yine milletimizin Engin feraseti ile bozulacağını düşünüyorum...
Bir olmak, beraber olmak ve hep beraber kenetlenmek zorundayız. Kurgulanan tezgahın ve enrikaların feraseti ile hareket ederek, ihanetlerede geçit vermememiz gerekir...
Son bir söz "Can Azerbaycan'ın yanında ve arkasındayız. Haklı olanların galibiyeti er geç olacaktır..."
Selam ve dua ile...