Adını ne koyarsanız koyun, ister ABD'nin ekonomik oyunu deyin, ister son zamanlardaki adıyla Koronavirüs salgını nedeniyle deyin, yada başka bir gerekçe veya gerekçeleri söyleyin, nederseniz deyin, farketmez, ancak sıkıntının farkındayız ve bunu dillendiriyoruz...
Tabi ekonomik sıkıntıdan bahsederken her fırsatta Ülkemizin Bekası için mücadele etmemiz ve oyunları bozmak içinde var gücümüzle çalışmamız gerektiğinide söylüyoruz...
Ekonominin güçlü olması yerli ve milli üretim ile mümkün olacaktır. Üreterek ve ürettiğini satarak, ülkeye para girişini sağladığınızda, ancak güçlü olursunuz. Yine, cari açığı en aza indirgeyerek ekonominizi sağlıklı temellere oturtursunuz...
Biz ülke olarak yerli üretimde bir çok gelişmiş ülkenin gerisinde kaldık, özellikle otomotiv ve savunma sanayii alanında neredeyse bu ülkeleri 50 yıl geriden takip ettik. Tabi bunda basiretsiz ve beceriksiz siyasi iktidarların yanı sıra darbeler, muhtıralar benzeri bir çok neden etkili olmuştur...
Ülkemiz, son yıllarda özellikle AK Parti hükümetleri döneminde özellikle savunma sanayii alanında dışa bağımlılığın en aza indirgenmesi, otomobil üretiminde atılan adımlar ve portatifinin yapılması, olumlu gelişmeler olarak hafızalarda yer edinmiş ve dünyada artık bizde söz sahibi olabilme duruşumuz ile dünyanın gelişen ve büyüyen ülkeler arasında yerini almaya başlamıştır...
Tabi bütün bu olumlu gelişmeler dünyada yankı bulmuştur. Türkiye büyük bir medeniyetin temsilcisidir. Dünyada iz bırakmış bir geçmişe sahip, teknoloji ve bilim çağından, yeterince faydalanmaması ve çağın gerisinden bırakılması adına büyük çabalar sarfeden batılı ülkeler, Türkiye'nin her sıçrayış sağlayacağı zamanlarda iç ve dış mihraklar tarafından el ele vermiş ve önüne barikat kurmuşlardır...
Mesela terör bu şer odaklarının Türkiye'nin başına sardığı belalardan bir tanesidir, bizler Cumhuriyet tarihimizde gelişen olayları dikkatlice incelersek, oynanan oyunları net göreceğimiz kanaatindeyim...
İşte bu gün oynanan oyun ve kurulan tezgah yine tarihin tekerrüründen ibarettir.. Yine sıçrama sağlamış, hızlı gelişen bir Türkiye ve yine önünü kesmeye çalışan şer odakları. Oyun aynı oyun, bu günkü ekonomik darbenin altında işte bu hain odaklar yatmaktadır...
Tabi Ülkemize karşı süre gelen dış oyunları normal karşılıyorum ne ABD ne de Batılı ülkeler karşılarında Türkiye gibi bir küresel gücü istemezler. Ancak benim asıl takıldığım içimizdeki hainler, son zamanlarda dövizdeki anlaşılmaz artış ve ülke olarak maruz kaldığımız ekonomik darbe üzerinden, içimizdende altımızın oyulması, işte buna takıldığımı söylemek istiyorum...
Kriz çığırtkanlığı yapan bundan nemalanan, kişisel kârı için ülke menfaatlerini hiçe sayan bir takım vampir bozuntularının, dövize endeksli olmayan, kendi üretimimiz patates - soğana kadar bir çok gıda ürününde aşırı zamlarla da maalesef karşı karşıyayız. Sadece kriz çığırtkanlığı ile amacı vatandaşı soymak olan bu çevreler maalesef bizim içimizden ve yine geçmişte karaborsacılıktan çok çeken milletimiz bu gün yine Karaborsacılarla karşı karşıyadır...
Tarla ile market arasındaki aşırı uç fiyat dengesizliği, gerçek emek sahibi üreticinin sırtından milyarlar götüren aracılar veya karaborsa tezgahlarının, yine devlet eliyle yıkılması gerektiği düşüncesindeyim...
Son bir söz. "70'ler ve sonrası kurulan tezgahların aynısı yine kurulmaya çalışılıyor. Bu oyun bozulacak ve Türkiye emin adımlarla ilerleyişini sürdürecek inşallah..."
Selam ve dua ile....