Destici elbetteki yaptığı açıklamayı afaki yapmamıştır. Vuku bulan olaylar ve yaklaşımlar bu ortama zemin hazırlamıştır...
Örneğin son yerel seçimlere dikkatleri çekmek istiyorum. Hatırlayınız, o günlerde HDP sözcüleri millet ittifakı adaylarını desteklediklerini ve oluşumun bir parçası olduklarını aleni ortaya koymuşlardı. Öyleki ne CHP, nede İyi Parti o günlerde bu ittifakı yalanlamamış, seçim neticesine kadar sessiz kalmışlardı...
Tabi kapalı kapılar ardında neler konuşuluyor veya ne gibi pazarlıklar dönüyor, onu bilemiyoruz. Ancak eylemler ve söylemler bizlere bir sonuç elde etmemiz konusunda fikirler vermektedir...
Hani seçimler sonrası özellikle İP'nin HDP ile arasına set oluşturma çabasına, demiştimya, "Geçti Bor'un Pazarı, Sür Eşeği Niğde'ye" diye. İşte tamda bu gün içinde kullanılması gereken bir cümle diye düşünüyorum...
Selehattin Demirtaş'ın tutukluluk haline dahi eleştiri getiren CHP ve İP'nin çıkılmaz bir yola girdiğini görüyor ve çırpındıkça sahada battıklarını müşahede ediyoruz...
Son Gara operasyonu ile 12 vatan evladını şehit eden kanlı terör örgütü ile arasına mesafe koymayıp, adeta örgütün siyasi uzantısı haline gelen HDP, bu gün hala bu tutumundan taviz vermemektedir...
HDP'nin bu tutumuna rağmen hala CHP ile dirsek temasında olması, CHP'nin kendini aklama mücadelesini boşa çıkarmaktadır...
Geçtiğimiz hafta BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu ziyaretinde düzenlenen ortak basın toplantısında sarfettiği sözler adeta Kılıçdaroğlu'nda şok etkisi yaratmıştır...
Ne demişti Destici "Bazı sorular kamuoyu önünde sorulur. Bazı sorular da kapalı bir şekilde sorulur. İki bakanımız PKK'nın uzantısı HDP'nin olduğu Meclis'te ne kadar bilgilendirebilecekler? Ha Kandil'deki Karayılan ha Meclis sıralarında oturan kara çıyan, ha Duran Kalkan ha Pervin Buldan." işte tamda bu sözler sarfedilirken Kılıçdaroğlu adeta buz kesmiştir...
Bence bu sözler bir yiğit duruşun göstergesi ve siyasette dik duruşun bir örneğidir. Bu bağlamda sayın Destici'yi kutluyorum. Bu anlayışın tüm topluma indirgenmesi gerekir ve eli kanlı örgütle bağını koparmayalara karşı tek ses olunmalıdır...
Son bir söz "Siyaset millet için yapılır. Terör örgütünün arka bahçesiymiş gibi bir çaba içerisinde olmak ise siyaset değildir..."
Selam ve dua ile...