Dünyanın kuruluşu bir dengeye endeklenmiş ve insanlık tarihide bu eksene bağlı olarak başlamıştır. Dünden bu güne örnek almamız ve ders çıkarmamız gereken bir çok hadisenin bizlere ilham olması gerektiği iyice kavranmalıdır...
Tarih sayfaları ders niteliği taşımakta ve yaşadığımız yer küresinde, cereyan eden hadiseler, yaşananlar, medeniyetler veya kendisini o yer kürenin gerçek sahibi görenlerin hazin sonlarının nakşedildiği o tozlu sayfaların vereceği o dersin gereğini de yapmak gerekir...
Ne Şah'lar, ne Padişah'lar, ne Kral'lar veya nice kudretli insanların geldiği Dünya'da, bir gün milatlarını doldurup, sırtlarını verip bu geçici dünya hayatında gittiklerini asla unutmamak gerekir...
İnsanlık tarihinin ilk hazin olayı Habili katleden Kabile yaptığı yanında kalmadığı gibi, Nemrut dağının, Nemruda miras kalmadığı gibi, Fravun'un kendi zulmünde boğulduğu gibi veya yer yüzünde her türlü vahşetin müsebbibi olan zalim hükümdarların defterlerinin dürüldüğü gibi, her başlangıcın Mutlaka da birde sonu olmuştur...
Bu devran böyle devam etmez dedirten bir çok hadiseyi şu kısacık ömrümüzde gördüğümüzü ve bu kadar az örneğin dahi aklı selim olan biri için yeterli olabileceğini özellikle vurgulamak isterim...
Kendisini Dünyanın sahibi sanan nicelerinin bu gün esamelerinin dahi okunmadığını görüyoruz. Yakın tarihimize baktığımızda dahi bizim ibretlik dersler çıkaracağımız çok örnekle karşılaşabileceğimizede dikkatleri çekmek isterim...
Milli şefin o ali kıran, baş kaldıran döneminden, darbecilerin despot yönetimlerine kadar, kualisyon dönemlerinden, tek başına iktidarların o şatafatlı dönemlerine kadar nice dönemin, nice kutretli insanlarını gördük ve görmeyede devam ediyoruz...
Ve hep şunuda gördük, her dönemin ve her kudretin bir sonu vardır ve bu devranların hep aynı gitmediği gerçeğinin var olduğunu. İşte bu bilinçle hareket edildiğinde, hoş bir sedanın bırakılacağınıda özellikle vurgulamak isterim...
Dönemlerin zenginleri, o denemlerde varlık gösterir, güç neredeyse postunu oraya serenlerin sefasıda, iplikleri pazara çıktığında son bulur. Dün darbeci generallerin boş koltuklarına selam duranların gerçek yüzlerinin ortaya çıktığında nasıl tası tarağı toplayıp kaçtıklarınada yine dikkatleri çekmek isterim...
Sahte donkişotların dostluğu çok kısadır. Bu günün en kudretli adamı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik, "muhtar dahi olamaz" manşetlerini gözler önüne özellikle sermek istiyorum...
Dünya hayatı geçici, güç geçici, insan geçici, gençlik geçici, fani olan her şey geçici. O zaman bu bilinç ile hareket etmek, izlenmesi gereken en doğru yoldur...
Güce karşı kul olanların, sonları vahim olmuştur. O vakit Baki olan iradeye teslimiyet gösterip, hakkı olana rıza göstermek gerekir....
Son bir söz "dününden ders çıkaramayanlar, geleceklerinden emin olamazlar..."
Selam ve dua ile....