Hemen hemen hayatın her alanında, hayatlarımızı kolaylaştırmakla görevli olan yerel yönetimlerin, güçlü olması ve hizmet üretme noktasında, sorunsuz bir yolda ilerlemesi çok mühimdir...
Beşikten, mezara kadar insanların hayatlarında olan belediyeler, şehirlerinde, olumlu veya olumsuz geleceklerine yön vermektedir...
İnsanlık tarihi boyunca, hep birer yaşam alanı oluşturma adına, çabalar sarfedilmiş ve şehirlerde, bu mantalite üzerine inşa edilmiştir...
Düzenli kentler veya çarpık kentleşmenin, en önemli müsebbibi olarak gösterilen yerel yönetimlerin, şehirlerin lokomotifleri olduğunu asla unutmamamız gerekir...
Aslında yerel yönetimlerin görevlerini burada sayarak bitiremiyeceğimizi özellikle belirtmek istiyorum. Çünkü, yerel yönetimler zincirin ilk halkası özelliğini taşımaktadır...
Bu gün ülkemizde veya dünyada, şehirlerin gelişimine baktığımızda, yerel yönetimlerin izlerini çok net bir şekilde görmekteyiz. Örneğin bir kentin çarpık veya düzenli oluşunu, yine o şehrin yerel yönetimlerinin bakış açısıyla şekillendiğini, müşahede ediyoruz...
Geçmişte sağlam bir imar planı ile açılan ana arteller üzerine inşa edilen bir çok kente baktığımızda, nasıl sağlıklı bir yol izlediğini görürüz. Bir yerel yöneticinin feraseti, bir şehrin geleceğine dair, olumlu veya olumsuz nasıl sonuçlar doğurduğuna da özellikle dikkatleri çekmek isterim...
Öyleyse, şehirlerin yaşaması için bu kadar önemli olan yerel yönetimlerinde, öncelikli olarak ehil ve liyakatlı kişilerin ellerine teslim edilmesi çok mühimdir. Bununla beraber yine yerel yönetimlerin hem ekonomik, hemde teknik alt yapı olarak çok güçlü olması da, gerekmektedir...
Günümüz yerel yönetimlere baktığımızda, üzülerek belirtmeliyim ki, hiç iç açıcı bir tablo ile karşılaşmadığımızı görüyor ve borç batağına saplandıklarına şahitlik ediyoruz...
Gerek yanlış yönetimlerin iş başına gelmesi, gerekse bir şehrin kaderinin, o şehri yöneten yöneticinin, iki dudağı arasına bırakılması maalesef, bu günkü sonucu doğurmuştur...
Vatandaşa en yakın yönetim şekli olan yerel yönetimlerin, genel politikalar ve merkezi yönetimlerin altında nasıl ezildiklerini de, görmemiz gerektiğini, özellikle vurgulamak istiyorum...
Ülkemizde borç batağında olan belediyelerin, önlerinin açılması ve sağlıklı hizmet üremeleri açısından, düzenlemeler gerektiğini görmemiz gerekir...
Hesap sorulurluk mekanizması sağlıklı işletilip, yerel yönetimlere, yeni bir yol haritası çizilmeli ve ekonomik şartların olumlu yönde, geliştirilmesi gerekmektedir...
Merkezi yönetimin tekelleşme mantığını özümsemekten vaz geçip, yerel yönetimlere yeni misyonlar yüklemesi ve milli bütçeden paylarını yükseltmesi en önemli konulardandır...
Borç yükü altında ezilen bir çok belediyenin, personel maaşlarını dahi ödeyemediklerini görüyoruz. Şehirlerin gelişiminde, birinci derecede önemli bir misyon üstlenen yerel yönetimlerin bu durumu içler acısıdır...
Sağlıklı kentler güçlü ve irade sahibi yerel yönetimlerin bakış açısı ile şekillenir. Şehirlerin canlı organizmalar olduğunu ve yaşamalarının, yerel yönetimler ile mümkün olduğunu unutmamamız gerekir...
Yerel Yönetimlerin, uyguladıkları projelerle, şehirlerin kaderlerini nasıl belirlediklerini, şehirlerin tarihi belleğinde görebilmekteyiz. Kaliteli bir yaşamın, sigortası görevini de üstlenen yerel yönetimlerin, her anlamda güçlü olması için, yeni bir yol haritası belirlenmelidir...
Evvela, belediyelerin borç batağından kurtarılması ve genel bütçeden paylarının artırılması gerekmektedir. Yeni gelir kapılarının aralanması ve bu bağlamda projeler geliştirilmelidir...
Bütün bunlar ise, yeni bir yerel yönetimler yasası ille de, garanti altına alınmalı ve hesap sorulurluk mekanizmasının da, sağlıklı işletilmesi yolu özümsenmelidir...
Aslında yerel yönetimler üzerine söylenecek çok söz ve düzenlenmesi gereken çok mesele olduğunu biliyoruz. Ancak daha fazla detaya girmeden, sorunlara dikkatleri çekmek istedim...
Son bir söz "Güçlü Ülkeler, sağlıklı şehirler ile taçlanır. Sağlıklı şehirler ise güçlü ve irade sahibi yerel yönetimler ile sağlanır..."
Selam ve dua ile...