Devrim arabasının Küresel güçlerin engellemesi ve Siyasi iradenin dik durmayışı sonucu seri üretime geçemeyişinin ardından, Türkiye Otomotiv sektöründe pay almayarak bu günlere geldi...
Bu gün siyasi emel ve haset duygusunu gömme zamanıdır. Bu gün Türkiye’nin geleceği ve aydınlık yarınları için güç birliği günüdür. Dışa bağımlı Türkiye değil, kendi kendine yeten bir Türkiye için çalışma günüdür...
Türkiye ne zaman bir atılıma geçse, ne zaman yerli ve milli üretime yönelse mutlaka bir engelleme ile karşılaşmaktadır. Bunun sayısız örneklerini sayabiliriz. 60 yıl önce Devrim otomobilini üreten, 90'lı yılların başında ilk cep telefonunu üreten Türkiye, daha sonraki süreçte seri üretime geçememiştir. Daha doğrusu üretim engellenmiştir.
Dünyanın lokomotif sektörlerinden biri olan Otomotiv sektöründe varlık gösteremeyen Türkiye, Yıllık Otomotiv ithalatından ötürü çok ciddi manada cari açık vermektedir. İthalatın ve İhracatın dengesinin sağlanması Ancak ve ancak Ağır Sanayinin geliştirilmesi ile mümkündür...
İşte bu gün Ağır Sanayiye geçişte önemli bir olaya şahitlik ettik. Türkiye’nin 60 yıllık rüyası gerçek oldu. "Devrim" arabasından sonra "Devrin" arabasını yaptık. Bu milletin yarım kalmış hayalini gerçekleştiren 5 Babayiğite ve bu fikrin öncüsü Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyorum...
Son yıllarda Savunma sanayi başta olmak üzere Türkiye’deki atılımlar ve milli yatırımlar umut vericidir. Uçak, Gemi ve benzeri her türlü aracı üretmeyi başaran Türkiye Otomobil üretimiylede çığır açacak diye umut ediyorum...
Son bir söz "Siyasi görüşünüz ne olursa olsun tek kaygınız vatan olsun.."
Selam ve dua ile...