28 Şubat hani bin yıl sürecekti..?

Merhum Necmettin Erbakan Başbakanlığında, Refah Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi (DYP) koalisyonuyla 28 Haziran 1996'da kurulan 54. Hükümet, kısa süre sonra "rejim tehlikesi" ve "irtica" iddialarıyla karşı karşıya kalmış, Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) 1996'daki toplantısında üyeler, hükümete irticai faaliyetler gerekçesiyle baskılar uygulayıp zoraki bazı kararlar aldırmışlardı...

Türk demokrasi hayatının, yeni bir kara lekesi olarak, tarih sayfalarında yerini alan 28 Şubat. Kadınların başörtüsü olduğu için okullara sokulmadığı, öğrencilerin okuldan atıldığı, dini vecibelerini yerine getirmek isteyen insanların adeta kamusal alandan silindiği, var olan toplumsal düzenini korku ve tehlike mantığına endeksleyen kararların kâğıda döküldüğü günün adıdır...

Sıkıntılı bir sürecin adı olan 28 Şubat'ta, baskı altına alınan Başbakan Erbakan, MGK kararlarını imzalasa da tansiyon düşmedi. 21 Mayıs'ta Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Refah Partisi'nin kapatılması için dava açtı. 11 Haziran'da irtica ile mücadele gerekçesiyle Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde "Batı Çalışma Grubu" kuruldu. Bu süreç hayli sancılı bir süreçti...

Akabinde ki gerilim Başbakan Necmettin Erbakan'ı istifaya götürdü. Erbakan'ın 18 Haziran'da istifasını vermesi ile hükümeti kurma görevi ANAP lideri Mesut Yılmaz'a verildi...

Yargıtay'ın açtığı kapatma davası ise 16 Ocak 1998 günü sonuçlandı. Refah Partisi resmi olarak tarihe karıştı. Partinin lideri Necmettin Erbakan'a ise beş yıl siyaset yasağı konuldu...

İşte böyle bir sürecin ana aktörlerinden olan dönemin Genel Kurmay başkanı İ. Hakkı Karadayı, bu gün hayatını kaybetti. Karadayı'nın sorumlusu olduğu, böylesi bir süreçten etkilenen mazlumların yanında, işinden olanlar, okuldan atılanlar ve kamusal alan safsatasıyla karşı karşıya kalarak ezilen yüzbinlerin hesabı mezara gitti...

Demokrasimizin kesintiye uğratıldığı 28 Şubat'ın Türkiye ekonomisine maliyeti de, çok ağır oldu. Ard arda yaşanan ekonomik krizler, akabinde batan onlarca banka ve müflis tüccarı andıran bir hazine ile memur maaşlarını dahi ödeyemeyecek pozisyonuna düşen bir Türkiye fotoğrafı...

Bütün bunların yaşanmasına neden olan cuntacı zihniyetin, ülkemizin kalkınmasındaki hamlelerini çelmelediğini ve hep sekteye uğrattığını biliyoruz. Bu zihniyetin özlemcileri maalesef hala devam etmekte ve hala darbe beklentisi içerisine giren sözde aydın kesimlerin varlığından da haberdarız...

Netice itibariyle o günlerde, 28 Şubat'ın bin yıl süreceğini iddia eden Karadayı vefat etti ve sırları ile mezara gitti. Her kesin ölüm gerçeğinin ve akibetinin bilinciyle yaşaması gerektiğini iyi benimsemesi gerekir. Hak ve hakikat er yada, geç tecelli etmektedir...

Son bir söz "Bu dünyaya kazık çakacağını zannederek zalimane tutumlar sergileyenleri, bir kez daha akibetlerini sorgulamarını önerisinde bulunuyorum..."

Selam ve dua ile....
OGÜNhaber