Seçim değerlendirmesi..

Herkesin merakla beklediği genel seçimler en nihayetinde sonuçlandı. Sonuçlara göre Ak Parti % 50 ile şampiyon oldu.

Aslına bakılırsa insanların, Ak Parti'ye oy vermesi hayatlarından memnun olduğunu göstermiyor, sadece umut olarak görmek istiyor, güç olarak görüyor nemalanmak istiyor. Varolan oyların ne halkın salaklığıyla  ne de memnun olmalarıyla ilgisi var.

Dillerde dolaşan birde şu "iki kişiden biri Ak Parti'ye oy verdi " sözü varki, bunu en başta oturanlar bile ağızlarına sakız ettiler. Hayır her iki kişiden biri Ak Parti'ye oy vermedi şöyleki; seçime katılım oranı %86'dır. Ak Parti bunun % 50'sini almıştır yani gerçek oran %43'tür.
Haa küçümsenmeyecek bir rakamdır saygıyla(!)..

2007 seçimlerine bir göz atarsak % 47 oy alarak 341 milletvekili çıkaran Ak Parti, ne yazık ki 2011 seçimlerinde % 50 oranında oy almasına rağmen koltuk sayısını - 15 ile 326 lara düşürmüştür. Bu durumda Ak Parti'nin aslında düşüş gösterdiğinin resmidir.

Cumhuriyet Halk Partisi ise, yeni başkanına alışmaya çalıştığı süreçte, parti içinde yeniden yapılandırmaların sıkıntılarını yaşamasına rağmen bu değişim aşamasında ve kısa bir zamanda meclisteki koltuk sayısını +20 arttırarak özünde seçimin galibi olmuştur.

Milliyetçi Hareket Partisi kendilerine kurulan tüm komplolara, tuzaklara, skandallara, kasetlere rağmen  milliyetçi durşunu bozmamış, parti içinde ayıklamalar yapmış, bu konuda ne partilisine zarar getirtmiş nede savunmuştur olanları.. Sn. Devlet Bahçeli bu kadar geniş ve atılgan bir topluluğu hiç sorunsuz kontrol altında tutmayı başarmış bu kadar sıkıntıya rağmen de barajı aşarak 54 vekil çıkarmıştır.

Diğer bir taraftan unuttuğumuz daha doğrusu atladığımız bir durum vardır ki en tehlikelisidir.. Bizler burada Ak Parti - CHP - MHP diye konuşurken bağımsızlar (dolayısıyla Öcalan) oylarını ve meclisteki milletvekili sayısını arttırmıştır. Bizler oturduğumuz yerden "yok milletimizin %60'ı aptal, yok satılmış" diye konuşurken başka bir kesim iyice zekileşmiş ve meclise 30'un üzerinde milletvekili sokmayı başarmışlardır.

Öyle veya böyle Ak Parti her ne olursa olsun Anayasayı değiştirmeye kararlı. Bunun için ilk yapacağı şey referanduma gidip Anayasa değişikliği karar yeter sayısını 330'a indirmek olacaktır. Eğer diğer partilerle bu konuda uzlaşamazsa, mevcut 326 milletvekili -1 Meclis Başkanı (Meclis başkanları oy kullanamaz çünkü) 325 + 5 bağımsız milletvekiliyle Anayasa değişime hazırlanacaktır.  Tabiki bağımsız milletvekillerininin (Öcalan'ın) da bu durumdan  kendilerine pay çıkarması, nemalanması ve iktidarın da taviz vermesi kaçınılmaz olacaktır. Çünkü bağımsızlar (Öcalan)  Anayasanın şekillenmesinde en önemli konumda olacaklardır.. İşte asıl tehlikede budur..!!

Şu durumda  tüm partilerin aklı selim düşünüp, ülkenin ve yeni neslin geleceği için birlik ve beraberlik içerisinde, milletin menfaatlerini koruyarak, yapılacak olan Anayasa değişikliği kararlarına ortak olmaları gerekmektedir.

 


OGÜNhaber