Edep, bu inançlar sayesinde oluşur ve bizi anlamlandırır. Yaşanılan her bir sahne, anılar oluşturur şu küçücük yaşamımıza. Yüreğinizde büyüttüğünüz bu anılar, her hatırladığınızdada içiniz huzurla dolar. İstersiniz ki bu keyfi sizden sonraki nesil de yaşasın. O yüzdendir ki bizden sonrakilere aynı hazzı duysunlar diye önderlik yaparız.
Allah, şu dünyada yarattığı hiç bir şeyi sebepsiz kılmamıştır. Herkesin bir misyonu olduğu gibi herşeyin de bir anlamı vardır. Sebebi vardır. Ramazan ayı gibi.. Bayramlar gibi.. Eğer bunu içinize sindirerek yaşarsanız, bu duygunun tadına doyamazsınız.
Paylaşmanın, etrafına bir göz atmanın, pek çok şeyi farketmenin, barışmaların en fazla yaşandığı bu güzel ayın uğurlamasıdır bayram.
Ramazan ayı dinimizin bir gereği ama bayram onun yerine getirilmesi dolayısıyla yaşanılan bir coşkudur. Eski günlerin anısına sığınıp yaşatmak için çabaladığımız bu en özel değerimizi ancak bizler de dolu dolu yaşarsak gelecek nesile tasiyabiliriz.
Bayramlar, aileleri yakınlarında olanlar için ne kadar huzur ve mutluluk vericiyse, kimsesi olmayanlar içinde bir o kadar üzüntü vericidir.
Nereden bilsin kimsesiz çocuklar bayramın tadını? Hiç yaşamadılarki bayram sabahında annelerinin geceden basuçlarına bıraktığı yeni elbiselerini görerek mutlulukla uyanmayı. " Bugün bayram, hadi erken kalkın kahvaltı hazır" diyen bir annenin sesiyle yataktan fırlamanın coşkusunu nasıl hayal etsin yavrucaklar? Her bayram bekleşirler birileri gelsin onları sevsin hediyeler getirsin diye. Getirilen hediyelerin "sevgi" olduğunu zannederler. Oysaki sadece derin bir bakış, candan bir kucaklayış onların hayatlarındaki en özel anılarıdır.
Ne çaresizlik, ne özlem, ne hasret içerisindedir huzur, evlerinde kalmak zorunda olan büyüklerimiz? Oysa emek verdiği hayatın bedelini hiç biri yalnız kalarak ödemek istemezdi.
Ya sokaklarda yaşamak zorunda olanlar? Ramazan ayını sokaklarda bir parça ekmekle ve çöplerden topladıklarıyla geçirenler? Onlar sadece bayramlarda hüzünlü değiller. Onlar hep üzüntülü ve hüzünlüler..
Ramazan ayı , öncelikle insanlığımızı, ahireti ve gideceğimiz yeri düşünmek ama en önemlisi bu uhrevi günlerde kendimizi kandırmadan hesapsız paylaşımda bulunmak için bize verilen fırsattır. Bayram ise yaptıklarımızın kutlamasıdır..
Ramazan ayında oruç tutamamış olabilirsiniz. Bayramı kutlamak tüm islam alemine verilen fırsattır.. O yüzden bayramlarda sadece ailelerimize değil, kurumlarda kalan yavrularımıza, huzur evlerinde yaşayan büyüklerimize, kimsesizlere, çaresizlere ziyaret en büyük sevap ve en büyük huzurdur.. Hepimizin yakınlarında her an bizleri bekleyen sevap kapıları vardır emin olun.
Bu ölümlü dünyada hepimiz huzur-u mahşer e varacağız. Yanımıza bu dünyadan hiç bir şey götüremeden gideceğimiz huzurda, bizleri cehennem ateşinden sadece elimizde tuttuğumuz "Allah razı olsun" lar kurtaracak.. Bu dünyada biriktireceğimiz "Allah rızası" bizim cennet kapılarımızı açacak.
İnsanlara ulaşmak için sadece bayramları beklemeyelim.. O çaresiz insanlar bizleri her an bekliyorlar. Bir defa ziyaret ettiğinizde emin olun hiç bir şeyin hayatta sizi bu kadar huzurlu kılmadığını farkedeceksiniz.