Büyük şehirlerin, özelliklede İstanbul'un büyüsüne kapılarak gelen pek çok insan doğal olarak kendi halkının bulunduğu bölgede yerleşim sağlamaya çalışıyor.. İmece usuluyle de birbirlerine destek oluyorlar.. Ancak bu işin kötü taraflarıda var. Kümeleşen halk kendisine mutlaka bir lider seçiyor ve büyük şehrin göbeğinde aşiretcikler kuruluyor..
İş güç sahibi olmayan gençler "ne olursa yaparız" modunda birilerinin izini takip ediyor.. Maltepe Gülsuyu mahallesinde terör ve uyuşturucu çeteleri başlı başına bir Cumhuriyet kurmuş durumda o bölgede. Ne kimse müdahale edebiliyor, ne kimse bir yer satın alabiliyor ne de gecekondu olmaktan çıkartılabiliyor orası..
Muhteşem İstanbul manzarası olan bir tepe, zamanında memleketlerinde yapacak bir işleri olmadığı, istihdam sağlayacak yatırımlar yapılmadığı ve geçim sıkıntısı çektikleri gerekçesiyle haklı olarak İstanbul'a göç etmiş pek çok aile zamanla o bölgenin orman arazisi olmaktan çıkmasına sebep olmuş, Belediye seçimlerinde kendilerine oy verecek insan olsun diye hiç bir Belediye el atmamış ve herşeye göz yummuş.
Terörün cirit attığı bölge haline gelince de bu defa korkudan kimsenin dokunamadığı yer haline gelmiş olan İstanbul'un nadide güzel yerlerinden biri Gülsuyu mahallesi.. Son zamanlarda da sürekli silahlı eylemlerle gündeme geliyor.. Oysa yıllardır o bölgede hep silahlı çatışmalar vardır gündeme getirilmeyen.. Artık yeni neslin bir şeylere baş kaldırması pek çok insanın işine gelmemeye başladı.. Nasıl önlem alınır neler yapılabilir bilinmez ama seçimler yaklaştıkça kimsenin buraya el atmayacağı da aşikar görünüyor..
Kentsel dönüşüm projelerine bile sıcak bakılmayan bir yer haline getirilmiş Gülsuyu mahallesi.. Bir kaç kişi öyle istediği için o bölgede yaşayan kimse insanca ve rahat yaşama sansını elde edemiyor.. Yokuşlar yüzünden pek çok yere özellikle de kışın araç çıkmıyor.. Buna rağmen korkudan kimse düzeltilsin ve çağdaşlaştırılsın diye mücadele edemiyor.. Adı polisin giremediği yer olarak geçen bir mahalle Gülsuyu..
Devletin acilen el atması gereken konulardan biri burası.. Çetelerin ve devrimcilerin bölgesi olarak anılan bu mahallede geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklar doğuyor ve büyüyor.. Hatta büyüyemeden öldürülüyor.. Medyaya ise sadece % 1'i ancak yansıyor olayların.. Orada yaşayan halkın daha iyi yaşama şansını elinden alanların buna son vermesi ve hatta kendilerinin önderlik yapıp bu düzenin değiştirilmesine yardımcı olması gerekiyor. Hangi çağda yaşıyoruz ki İstanbul'un göbeğinde ellerinde keleşlerle gençler sokaklarda gezsinler.. Hiç bir insan bu korkuyla yaşamak zulmünü haketmiyor.. Herkesin siyası bir görüşü, hayata bakış açısı ve idealleri vardır elbet.. Ancak hiç kimse fikrini bir başkasını korkutarak ve zulmederek bir idealizm haline getiremez.. Buna kimsenin hakkı yoktur. Bu tavır biz Türk milletinin mahalle kültürüne, insanlığına asla yakışmıyor.