Cahil cesareti, akılcı olmadan, bazı konular üzerinde düşünmeden, sonuçlarını hesaplamadan, tartışmadan, araştırmadan, kulaktan dolma bilgilerle ani girişimlerde bulunmak, hatta bu konuda iddia etmektir. Çok tehlikeli bir durumdur.
Bu durumdaki insanlar, kendi beyinlerini kullanmazlar, başkalarının beyinleri ile hareket ederler. Söylediklerinin aksi ispat edilse bile o kadar kaptırmışlardır ki kendilerini, söylediklerinin sonuna kadar arkasında durmaktan da çekinmezler.
Bazen o kadar inandırıcı olabilirlerki, karşısındakini bile çok rahatlıkla ikna ederler.
Ani çıkışlardan korkmadıkları için ise (cesaret daima insanlarda hayranlık uyandırdığı için) insanlar içeriği anlamadan,araştırmadan inanırlar.
Çünkü bu kadar cesur birinin yalan söylemeyeceğine inanırlar. "Cehalet cesaret doğurur" lafı da işte bu yüzdendir.
O yüzdendir ki İmam-ı Azam(R.A) ın şu sözü hep hoşuma gitmiş ve beni düşündürmüştür.
"Cahillerle girdiğim tüm tartışmaları kaybettim. Harekete geçmiş bir cehaleti durdurmak çok zor şeydir"..
Cahil insanların bazı özellikleri ispatlanmıştır araştırmacılar tarafından..
-Gücünü delegasyon bahanesinden alır, ekibinin orkestra şefi havasına bürünür.
-Çok gürültü patırtı çıkartır, bu sayede çok şeyler yapıyormuş havasına bürünür.
-Daima düşünceli bir tavrı vardır ve hızlı hızlı hareket eder.
-Başkaları için hep "şaşar beşer" diye düşünür ancak sonunda hep kendisi şaşar.
-Ne olursa olsun hazırlıklıymış ve olacakları önceden biliyormuş havasına girer ve öylede davranır.
-Üstlerine son derece saygılı ve emre amadedir. Ama altındakini ezmektende büyük keyif alır.
-İktidar ilişkileri ve göstergeleri onun için çok önemlidir. Astlarına kimin "üst" olduğunu göstermekten de zevk alır.
-İlk denemede başarısızsa derhal başarısızlığın belgelerini saklar hatta yok eder.
-Yüzleşmeyi sevmez, o yüzdende talimatlarını ya telefonla yada e-posta ile verir.
-Toplantılarda en son sözü o söylemek ister. Hatta bir başkasının sözünü tekrarlamak pahasınada olsa bunu yapar.
-Daima gücü arkasına alır. O zaman kendini güvende hisseder ve dahada cesaretlenir.
-İnsanlarla (özelliklede bilgili olduğunu anladığı insanlarla) tek tek kalmaktan hoşlanmaz. Özellikle kendisinden üstün toplukluklarda kavga çıkarır ve böylece açığını kapatır.
İşinde, arkadaşları arasında, evinde, veya herhangi bir toplulukta, kendisinin "en iyi" olduğuna kendisi bile inanan bu tarz insanlar, haketmedikleri mevkiye varabilmek adına her şeyi göze alırlar. Haddini bilmeden en yüksek görevlere bile talip olmaktan çekinmezler. Bunu hak ettiği düşüncesine kendileri bile inanır ve bu konuda en ufacık bir rahatsızlık bile duymazlar.
Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar ise çalışma hayatında "fazla alçak gönüllü" davranarak kendilerine haksızlık edecekler, öne çıkmayacaklar, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmayacaklar, kıymetlerinin bilinmesini bekleyecekler (ve bilinmeyince için, için kırılacaklar, kendilerini daha da geriye çekecekler) ve muhtemelen üstleri tarafından "ihtiras eksikliği" ile suçlanacaklardır.
Üstleri de zaten, genelde "aynı yoldan geçmiş" insanlardır.
Sonuçta, bu "yetersiz" insanlar, daima her yerde her zaman yükseleceklerdir.
Ve daha da yukarı çıkmak için birilerinin üzerine basmaktanda çekinmeyeceklerdir.
Çünkü kaybetmekten korkmazlar.
Her defasında aynı ihtirasla yeniden başlama cesareti sadece "CAHİLİN BİLMİŞLERİNDE" vardır. Başkalarının hayatını yönetirken, kendi ihtirasları dışında kimseyi düşünmezler ve yaptıklarının doğruluğuna kendilerini bile inandırırlar.
Bir insan eğer kendi söylediği yalanı bir başkasının ağzından duyunca nasıl ki kendisi bile inanırsa aynı şekilde bir başkasınıda bu yalana inandırabilir. Bu yüzden cahil cesareti son derece tehlikeli ve son derece bencilce bir durumdur. Bu Cehalet insanın ruhuna işlemişse hiç bir okul onu düzeltemeyecek, hiç bir bilgi onu ikna edemeyecektir.
Sonuçta bu "kifayetsiz muhterisler" hızla en yüksek mertebelere çıkacak, kendilerini dünyanın merkezi sayacaklardır. Etrafınıza bir bakın.. Ama görerek bir bakın. Gözlemlediğinizde bu insanlardan epey bulacaksınız hayatınızda..