Yapmayın! Kadına ahlaksızlık!

'Yapmayın' çağrısını, hükümete ve dahi İstanbul'un AK partili ilçe belediyelerine yöneltiyorum!

Yapmayın, Ekrem İmamoğlu'nun yapmadıklarını, yapmayın, arkasını toplamayın.

Geçen sene, İstanbul halkı bir seçimde bulundu, eh rey bağlayıcıdır.
Yani hangi yönetimi hakketiyseniz, o şekilde yönetilirsiniz.

Şimdi hesap ortada.

25 yıllık AK Partisi'nin İstanbul'da yazdığı hizmet destanı, İstanbulluya fazla geldi ki, bir seçim yaparak, başına CHP zihniyetini seçti.

Öyle mi?

Peki kardeşim, o zaman da bu seçtiğiniz zihniyetin her halt etmesinden de razı olacaksınız.
Yapmadığı her icraattan şikayet etmeyeceksiniz.
Siz böylesini istediniz. Öyle ya.

Hükümet ve ilçe belediyeleri, yapılmayan tüm işleri yaparak, bu hınzırın ekmeğine yağ sürüyor.

Hınzır kelimesi küfür değil, bir tespittir.

Çünkü İmamoğlu, hiçbir şey yapmadığı gibi, hınzırca, geçmiş dönemlerde AK Partisi yönetiminin yaptıklarına da adeta çöküyor.

Evet yüzsüzlüğün bu kadarına ancak … denir.

Ama yapıyor işte maalesef.

Ve arkasını toplayan hükümetin yaptıklarına da yine bu zatı na muhterem, yarın sahip çıkarak, "ben yaptım" diyecek.

Bundan adım gibi eminim.

Çünkü tek becerisi popülizm ve reklamcısının ucuz PR şovları.

Eh milletimiz de biraz balık hafızalıdır maalesef.

Hele de siyasi tecrübesi pek olmayan gençler, tam da bu yalana inanabilirler.

Evet ben de bir İstanbulluyum ve ortalığı pislik götürse de, bırakın götürsün.
Herkes verdiği oyun getirdiği sorumluluğunu hissetsin.


Kadına ahlaksızlık!

Ortaya çıktığı gibi Canan Kaftancıoğlu'nun trollerinden biri, kendi hesabına biraz AK Partili süsü vererek, Selahattin Demirtaş'ın eşi için ahlaksız bir paylaşım yapmış.

Zaten üslup onların üslubu.
Açık seçik ortada.

Kim olduğu da ortaya çıktı.

"Demirtaş'a özgürlük" diye paylaşımlarda bulunmuş olan biri.

Başta Canan Kaftancıoğlu olmak üzere, irili ufaklı ne kadar solcu varsa, bunu AK Partiye mal etmek için bir gün boyu uğraştılar.

Hoş, yalan bunların işi, kolpa bunların işi, sinyalcilik bunların işi.

Ancak sormazlar mı size, yıllardır sizin SOLucanlarınız, fütursuzca, alçakca, iğrenç bir biçimde, Sayın Erdoğan'a, eşine, kızlarına, vefat etmiş annesine, en pis küfürleri ederken, sizin bu "kadına ahlaksızlık" damarınız neden tutmadı diye?

Bu siyasi ahlak erozyonunun mimarları siz değil misiniz?

"Üçüncü köprüye, eşinin ismini ver" diye başlayan pankartlara, pişmiş kelle gibi gülüyordunuz ya hani?

Başta ahlaksız Mahmut Tanal, Aykut Erdoğdu gibi isimleriniz, Türk polisine, ahlaksızca küfürler savururken, kahraman ilan edip alkışlayanlar siz değil miydiniz?

Canan Kaftancıoğlu, "bilmem ne kılı" paylaşımına kaç bininiz FAV yaptı?

Kadına ahlaksızlıktan şikayet edecek en son insanlar sizsiniz.

Yahu onyıllardır tesettürlü hanımlara saydığınız küfürleri, yakıştırdığınız sıfatları saymaya kalksam, bir aylık yazı dizisi olur!

Siz kim, kadına saygı kim?

Hele, AK parti taraftarına ne diyeyim ki ben?

Sayın Cumhurbaşkanımıza ve ailesine, Sayın Semiha Yıldırım'a diz boyu hakaretler yapılırken, bunları paylaşıp, "işte bunlar böyle" demekle yetinirken ve bayan Demirtaş meselesinde, hepsi, kadın hakları savunucusu çıktı ya başımıza?

Arkadaşım, sosyal medyada bir olay patlak verdiğinde, sazan gibi olaya dalmayı bırakın.

En az birkaç saat, hatta bir gün bekleyin, işin aslı ortaya çıksın, sonra yorumlarsınız.
Senelerdir bunu bir türlü öğrenemedik gitti.

Şu kadarını söyleyeyim, CHP de bir Canan Kaftancıoğlu var olduğu sürece, bu gibi kumpasların ardı arkası kesilmeyecektir.

Bir değil, iki değil, üç kat dikkatli yaklaşmakta fayda var.

Hele de bu zamanlarda.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
OGÜNhaber