Ve Türkiye erken seçime gidiyor

Murat Yılmaz

Salı gününde gündeme bomba gibi düşen bir çağrısı oldu Sayın Devlet Bahçeli’nin. Ağustos sonunda bir erken seçim çağrısı idi bu ve gerekçesi ise Türkiye’nin mevcut sistem ile 2019’a devam edemeyeceği idi! 

Bu yazı kaleme alınmadan birkaç saat evvel Sayın Cumhurbaşkanımız da kameralar önüne geçerek, bu isteğe müsbet baktıklarını ancak tarihi daha erkene çekmeyi, yine Sayın Bahçeli ve Sayın Yıldırım ile istişare ederek, daha da erkene 24 Haziran 2018’e aldıklarını ve yasal prosedürün başlatıldığını açıkladı!

Gazetemizin Başyazarı Sayın Cengiz Aygün, hasbelkader bunu aylar öncesinden yazmıştı, acizane biz de bunu her ortamda dile getirdik!

Peki bu adım niçin atıldı?

AK Partisi iktidar ve çok güçlü, Sayın Cumhurbaşkanı ise gayet başarılı bir yönetim sergiliyor. 

Erken seçim de nerden çıktı? Hele de böylesi bir baskın erken seçim?

Bunun pek çok kriterleri var aslında! 

En önemli etken ise, şüphesiz bürokrasinin mevcut tıkama, yerimizde sayalım eylemleri dir!
Hem Bürokrasi, hem de yargı da seçimlerden sonra, hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Bu gayet açık. 

Ekonomi dünyasında da, durup bekleyelim havası hakim. 

İşte bu tıkanmalar, Türkiyenin lehine değil! 

Özellikle üst ve orta dereceli bürokratlar, adeta kuluçka ya yatarak, “ya kaybederse?” düşüncelerine kapıldılar. Defalarca uyarılmalarına rağmen, bu tutumları değişmedi!

Sanırım şu anda uyanmaya başlamışlardır!!! 

Bir diğer yanda ise, malum bir askeri operasyonun içinde. Uluslararası platformlarda etken bir rol üstleniyor. Bu avantajların artık yurtiçine de yansıması lazım!

Bir diğer yandan, faizler ile oynayarak, Sayın Cumhurbaşkanını kızdıran yine bir bürokrat takımı var! 
Sayın Erdoğan bu ve bu gibi hususlarda artık diş sıkmaktan bıktı! 

Bir diğer unsur ise şüphesiz Muhalefetin sergilediği performans!

Her fırsatta, Cumhurbaşkanlığı makamını hiçe sayarak, hakaret eden bir Ana muhalefet lideri var bu ülke de. 

CHP’nin her ne kadar “seçime hazırız” ilanı olsa da, aslında hiç mi hiç hazır değiller!
Daha bir Cumhurbaşkanı adayları bile yok ve kolay kolay da çıkaramayacakları ise aşikar! 

İyi Parti, bu seçime katılamayacak! Bu da bu parti ve lideri için yok olma ile eşdeğer!
Zira şimdiden sonra beş yıl beklemesi gerekecek, ve Türkiye de beş yıl beklemek, bir siyasi hareket için, yok olmak ile eşdeğer! 

HDP, seçime girse bile, barajı aşması imkansız! Bu nedenle, ya CHP ile ittifak a gidecekler, ya da Meclis dışı kalacaklar! 

CHP, eğer şu konjüktür içinde HDP ile ittifaka girerse, en hafif tabiriyle, ulusalcı kanadın oylarını tehlike ye atacak. Zaten şu an anketlerde %16 bandında seyreden CHP oyları, bu riski kaldırır mı bilinmez! 

Kısacası, muhalefet halaç pamuğuna döndü!!! 

Özel bir konu ise CHP liderinin durumu!

Buna daha önceki yazılarımızda da değinmiştik. Eğer aday olur da seçilemez ise, milletvekili de olamayacak, dolayısı ile meclis dışı kalarak, meclis gurubunun başına da geçemeyecek! 

Yani sade vatandaş Kemal olacak! 

Zaten parti içinde çok tartışılan bu zat, böylesi bir durum karşısında, partisinin başında ne kadar durabilir ki? 

Onun için, Kılıçdaroğlu’nun Sayın Cumhurbaşkanının karşısına aday olarak çıkması, bence ve daha evvel de yazdığım gibi çok zayıf bir ihtimal!

Ancak, aday olsa da, olmasa da, Kılıçdaroğlu kaybedecek. Liderliği iyiden iyiye tartışılır olacak! 

Bugün verilen karar, ülkemizin önündeki beş yılı dizayn etti!

Çünkü öyle tahmin ediyorum ki, Sayın Bahçeli ve bazı kurmayları, bu seçimin ardından yeni kurulacak hükümette yer bulacaklardır. 

Sayın Bahçeli’nin, hatta iki başkan yardımcısından biri olacağı kanaatindeyim! 

Şimdi ivedilikle uyum yasalarının çıkması şart olmuştur! 

Bu seçimden sonra yapılacak yeni yasal düzenlemeler ile devlet ve ülke, daha atik ve çevik davranabilecek bir kabiliyete gelecektir!

Evet, baskın bir erken seçim oldu! 

Ben halen CHP’nin adayını merak ediyorum. (bununla ilgili yazımıza bakınız)

Bu kararın Vatana, Millete hayırlı olmasını canı gönülden diliyorum!

Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam 
OGÜNhaber