Bugün ise, melun terör örgütünün, sülük darbecilerinin bir kısmı hakkında yürütülen davalarda kararlar açıklandı. Açıklandı açıklanmasına da, ne hikmetse hiç kimsenin ciğeri soğumadı!
Cumhurbaşkanımız'a suikast düzenlemeye giden alçaklar için dört kez ağırlaştırılmış müebbet kararı verildi. Yurt müdürlerine ise onar yıl.
Peki bu cezalar yetti mi? Halkın, hani o 15 Temmuz da o hanilere kendini sorgulamadan siper eden halkın nezdinde yetti mi? Ciğeri soğudu mu? Meydanlarda avazı çıkana kadar İDAM diye haykıran Aziz Türk Milleti rahatladı mı?
Hayır! Çünkü yine bu halk, kale alınmadığını, maalesef gördü!
Hayır, halk, birilerinin lütfu ile bazı koltuklarda oturan, seçimden seçime yüzünü gösterip, sonra da “huzuruna” dört ayrı kapıdan çıkanlar değildir. Milletin oyu ile meclisteki Ceylan derisi koltuklarda hükümranlık kurup, oyu aldıkları o Milleti unutanlar da değildir.
Taksici Adnan, Bakkal Mustafa, Simitçi Turgut, Şöför Ahmet, işçi Muala, hemşire Handan, polis Mehmet, asker Can dır! Ve işte bu halk, her miting de İDAM diye haykırmıştır, ancak TBMM o haykırışa sağır kalmıştır!
Vatana ihanetin bedeli belli dir! Kurşun değil, yağlı urgan ve dar ağacıdır! Üstünde gömlek, göğsünde idam kararı! Bunu uygulamazsanız, irili ufaklı ihanet dolu alçaklar, “aman canım ne olacak, en kötü üç beş sene yatarız”, “devlet de bize bakar, kollar”! cesaretine bürünecektir. Büyük bir Devlet, bunu uygulamak zorundadır! Kimseye de bundan ötürü hesap, asla vermez!
ABD'de her hafta, 50 idam cezası infaz edilir, adi suçlulara hemde. Peki hesap soran var mı? Hayır! Guantanamo diye, yargısız infazın vücut bulmuş hali var, insanlık namına, hukuk namına bir utanç tablosu.
Peki sesini çıkartan var mı? HAYIR! CIA'nin, ülkemiz dahil, tüm dünyada, gizli hapishane ve işkence merkezleri var. Bir Ülke bile GIK diyor mu? HAYIR!
Peki bizim devlet olarak çekincemiz nedir? AB mi? “...artık AB üyeliğine ihtiyacımız falan da yok ha!” Bunu bizzat söyleyen Sayın Cumhurbaşkanımız! Ne yapacaklar? AB ye mi almayacaklar? Zaten çok samimiler ya. Zaten çok iyi ilişkiler içindeyiz ya.
Bu gün sokaklarda kulak misafiri olduğum her muhabbette konu bu “cezalar” dı. Ve tabii insanımızın hoşnutsuzluğu. Hayır efendiler, bu cezalar kimseyi korkutmadığı gibi, necip milletimizde de hayal kırıklığı uyandırdı.
Daha halen devamı ile mücadele ettiğimiz 15 Temmuz, ihanet kalkışması sonrası varken, halen devletin içinde çok ciddi sayıda FETÖ sülüğü varken, hergün ihanetin başka başka boyutları ortaya çıkarken, daha şehid yakınlarının ciğerleri yanıyorken, gazilerimizin yaraları halen tedavi ediliyorken, o pişkin hain sülükler, mahkemelerde, alay edercesine iğrenç şovlarını sergiliyor iken...
Bu cezalar anca cesaret verir!
Halkımız, her nasıl hiç tereddütsüz vatanını cansiperane, ellerinde salt bayraklar ile savundu ise sayın vekiller, sizlerden de şimdi aynı cesaret ve kararlılık ile gereken adımları atmanızı beklemektedir ve de sonuna kadar haklıdır!!!!
Eğer siz, şimdi, bu isteklere kulak tıkarsanız, seçim vakti de, tekrar aday gösterilme yarışında kusura bakmayacaksınız artık! Çünkü bu hareketsizliğinizi kimseye izah edemezsiniz!
Ümidi kesmeyeceğiz tabii, kesmeyeceğiz ve bekleyeceğiz!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam