Soğan mı, Vatan mı?

Aslında 14 Mayıs günü yapacağımız tercihin bariz özeti budur.
Seçim enstrümanı haline gelen soğan mı, yoksa Vatan mı?
Evet, maalesef bu iş bu kısa, net hazin.

İşin içine bir de Bese Hozat kod adlı PKK'nın sözde elebaşının: "Millet İttifakı kazanmazsa iç savaş çıkarırız" tehdidi ve Kandil'den gelen, "İyi Parti, HDP ve PKK ile aynı yerdedir," açıklaması girince, ne demek istediğim daha da iyi anlaşılacaktır.

Çünkü halen en alt içgüdülere hitap eden, ucuz popülizmin, günümüzde, inananı, daha doğrusu kananı, epeyce fazla.
Çünkü halen içinde, batı ülkelerine karşı kompleksi olan bir kitle var.
Çünkü halen, ülkemizin 20 yılda ve türlü badirelere, saldırılara, hatta darbe girişimine rağmen, geldiği noktayı, bir türlü göremeyen, ideolojik kör bir kesim var.

Yazık, gerçekten çok yazık.

Nasıl olur da FETÖ'nün, PKK'nın bariz desteklediği bir ittifaka oy vermeyi düşünenler var, anlamış değilim.

Nasıl olur da 40 seneye yaklaşır bir süre içinde verilen on binlerce şehid unutulur, ülkenin uğradığı 500 Milyar doları geçen zarar unutulur da PKK'nın hamiliği ile seçime katılanlara oy vermeyi düşünülebilir?

Hangi akla hizmet, vaatleri sarf kâğıttan kaplan olan bir ittifaka destek verilebilir?
Kim gider de, koskoca devlet kurumunu, hatta en önemli kurumlardan biri olan SSK'yı batıran birine, yanında İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerini batıranlara oy verebilir?
Hiç mi muhakeme etmezler, hiç mi sorgulamazlar geçmişi, yakın tarihi?
Hiç mi akıllarına gelmez, 40 seneye yaklaşık bu ülkeyi terörize eden, bunu ise geçim kaynağı haline getiren PKK'nın, asla ve kat a barış istemeyeceğini, hatta ülkeyi bölmek için, elinden geleni ardına koymayacağını?
Hiç mi düşünmezler ki, bu ülkenin hür iradesine darbe yapmaya kalkan FETÖ'nün, asla demokrasi istemediğini?

Toplumsal bir akıl tutulması ile mi karşı karşıyayız?
İdeolojik saplantılar, muhakeme etme yeteneğini, aklı selim düşünmeyi bu kadar mı ortadan kaldırıyor?

Hayretler içerisindeyim doğrusu.
Alman TV kanalları, ağız birliği etmiş, tamamen gerçek dışı ifade ve iddialar ile iki gündür yedili masanın adeta propaganda aygıtı olmuşlar.

Artık elin almanın Türkiye'de yapılacak seçimler neden bu kadar alakadar eder, o da başka bir soru.
Ama eder işte.
Çünkü İstanbul havalimanı, beklendiği gibi, Frankfurt, Londra Heathrow, Amsterdam Shipol havalimanlarını ayrıca belli başlı kargo havaalanlarını negatif etkiledi, zarara uğrattı ve zarar ettirmeye de devam edecek.

Ayrıca Otomotiv sektörü, TOGG ile birlikte panikledi.
Hal ve durum böyle olunca, bilhassa da Almanya'nın, ABD'nin bir uydusu olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurursak, elbette Almanların, Türk seçimleri ile neden ilgilendikleri, neden Millet İttifakı taraftarı oldukları da, ayın 14. gibi ortada.

Peki gelelim yine iç mevzulara.
Açıkça görünen gerçek, İyi partinin masaya indi, bindi yapmasından sonra ve de HDP ile ortaklık ayan beyan ortaya çıktıktan sonra, tabanını resmen kaybetmiş olmasıdır.

Birçok ankette, oy oranları baraj altında, hatta 3,8 i bile gördüm ben.
Fakat halen aklımın almadığı, açıkça HDP ile dolayısıyla PKK ile gizli protokol yapan, CHP'ye, kimin neden teveccüh gösterebildiğidir.

CHP tabanı, eskiden ulusalcı, milliyetçi bir tabandı.
Bırakın PKK ile birlikte İttifakı, adı anıldığı yerde burnundan solurlardı.

Bu kesime ne oldu arkadaş?
Neden sessiz, neden tepkisiz?
Yahu Şehid düşen her asker, polis, sadece baba evinin ocağına ateş düşürmüyor ki, ülkede her haneye ateş düşürüyor, her kesin ciğerini sızlatıyor.

En azından bir zamanlar bu böyle idi.
Bu değişmedi ise ben şahsen CHP'nin kemikleşmiş %24 oyunun da artık çantada keklik olduğunu zannetmiyorum.

Ve de olmamalı zaten, çünkü Türkiye'nin her şehrinden, her ilçesinden hatta neredeyse her mahallesinden en az bir şehidi olmuştur, 30 küsür yıl boyunca.

Ez cümle,
Bırakın Allah aşkına, patatesi, soğanı.
Vatan tehlikede Vatan.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
OGÜNhaber