Sayın Cumhurbaşkanı’nın Saraybosna seyahati evvelinde gündeme bir suikast ihbarı düştü. İhbar detaylıydı. Ciddiydi de..
Sayın Erdoğan ise meydan okurcasına, basın açıklamasında bu konu sorulduğunda “Evet bana bu bilgi MİT tarafından verildi. Onun için burdayım!” cevabını verirken, yine meydan okudu!
Avrupa’nın bir çok ülkesi, küstahça hatta terbiyesizce “Ülkemizde Türk seçim kampanyası istemiyoruz, Erdoğan’ı, bakanları istemiyoruz” derken, diğer taraftan CHP ve Akşener’e her platformda destek olmayı ihmal etmedi ve etmiyorlar.
Bunun en iki yüzlü örneğini sanırım Michael Roth adlı Avrupa Bakanı yaptı. Ankara da Akşener ile bir araya gelip destek sözü verdikten hemen sonra yukarda zikredilen sözleri, Alman Parlamentosunda üstüne basa basa söyleyerek..
Tüm bu engellemelere inat, Bosna Hersek, Avrupa Türkleri ile Cumhurbaşkanımızın buluşmasına kapılarını açtı!
Saraybosna da gerçekleşen toplantı on beş bini geçkin katılımcı ile yine şölen havasında geçti. Elbette bunu istemeyen çevreler olacaktı, oldu da. Bu suikast ihbarları da bu buluşmayı engellemek için ortaya atılmadı ise, ben bir şey bilmiyorum!
Saraybosna, sadece Avrupa’da mevcut olan engellemelerden dolayı seçilmedi!
Bilge Kral, Aliya İzzetbegoviç merhumun bizzat Sayın Erdoğan’a emanet ettiği bir ülkedir Bosna Hersek.
“Evladı Fatihan dır!”
Bunu bugün tekrar ortaya koymuştur!
Bu kongrenin Saraybosna da olması, elbette oraların ekonomisine de katkıda bulunmak için yapıldı. Çok yönlü ticari anlaşmalar ve görüşmeler yapıldı, yapılıyor da. Hani şu her fırsatta Yunan adalarına akın edip oraları ihya edenler var ya, işte onlar Bosna’ya gitseler, oraların turizmi, dolayısı ile de halkı ihya olsa nasıl olur?
Bizim soydaşlarımız, sadece Evladı Fatihan oldukları için, ne kadar zulme maruz kalmışlardı, unuttuk mu? Saraybosna doğru lokasyondu!
Gelelim UETD’nin kurultayında olup bitenlere!
Son senelerde, maalesef UETD Avrupa toplumunda özellikle de Almanya’da pek iyi intiba bırakmamış, kendi içinde kavgaları dışarıya taşımış, milletin gözü önünde adeta birbirini yemişlerdi. Halka inmeyi bir türlü başaramamış, bir Türk STK’sı olmanın gereğini yerine getirememişti. Başında bulunan şahıslar biraz da mecburen seçilmiş, ancak geçmişleri ile yüzleşmek zorunda kaldıklarında pek de parlak bir tablo çıkarsamamışlardı ortaya. Yine geçmişten gelen hayaletleri bertaraf etmek bir yana, üstüne üstelik yeni sorunlar ile içinden çıkılmaz bir hale manevra etmişlerdi!
Sadece Türkiye den gelen vekil, bakan ve diğer VİP’ler ile selfi çekmekten öteye gidemeyen bir kurum haline gelen UETD, AK Partisi’ne gönül veren gerçek dava insanlarını da dışlayarak, yerlerine “şaibeli” isimleri getirerek, pek çok samimi insanı kendilerinden soğuttular!
Gün geçmiyor du ki, UETD hakkında bana tüm Avrupa’dan şikayetler, serzenişler gelmesin. Biz de acizane bu rahatsızlıkları gerek yazılar ile gerek ise gitmesi gereken yerlere bildirerek dile getirmeye çaba gösterdik!
Sayın Erdoğan tüm olup bitenlere asla kayıtsız kalmadı, kalmaz da. Ve bu kongrede yapılması gereken şeyleri yaptı!
Teşkilatı kökünden değiştirdi. Vizyonunu da, misyonunu da hatta ismini bile. UETD, yani United European Turkish Democrats, gitti, yerine UID yani United International Democrats, geldi!
Yönetim nerdeyse hepten değiştirildi!
Yeni Genel Başkan Bülent Bilgi bey, tüm Avrupa’da kabul gören, babacanlığı ve hoş sohbeti ile tanınan, teşkilatçı bir kişilik. Hayırlı olsun. Çünkü şimdi hemen, çiçeği burnunda büyümeden çok ağır bir imtihana girmesi gerekiyor.
24 Haziran Seçimleri!
Avrupa’ya konulan hedef ağır. Bir milyon oy. Bunun için tüm teşkilatın dört elle sarılıp, üstün bir gayret ile çalışması gerek. Bunun için de yeni ekibe Allahtan kolaylıklar diliyorum!
Bu köklü değişim ile sadece kan tazelenmedi, beklenen temizlik de yapıldı. Şaibesi bol isimler ekarte edildi. İnsanımızın beklediği de buydu. Sanırım Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu hamlesi, Türkiye içindeki hem teşkilatlarda, hem de aday listesinde kendini gösterecekdir!
Zat-ı Devletlerinin Saraybosna konulması elbette günün önem ve anlamı itibarı ile Avrupa’lı Türklere yönelikti. Peş peşe verdiği müjdeler, Avrupa da yaşatan insanımızın yüreğine su serpti.
Aslına bakılırsa da zaten AK parti iktidarından evvel, hiçbir hükümet Avrupa Türkleri ile yakından ilgilenmemiş, herhangi bir hizmet götürmemişti. Orada yaşayan insanımıza AK Partisi iktidarı ile hiç tanımladıkları bir özgüven geldi!
24 Haziran da, beşinci kez, bulundukları ülkelerde oy kullanabilecek insanımız. Avrupa ya göçün 50. senesini geride bıraktığını düşünürsek, ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır!
Kongreye katılan pek çok vatandaşımız ile birebir görüşme fırsatını buldum ve daha Hale’n de bu görüşmeler sürüyor. Özetle söylemek gerekirse, hiçbir memnuniyetsizlik duymadım. Tam tersi, bu kongre, önümüzdeki seçim kampanyası çalışmaları için, olağanüstü bir motivasyon aracı oldu!
Konuya ilişkili olarak, vatandaşlarımızın, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelirken, yollarda maruz kaldıkları engellemelere de değinmeden geçemeyeceğim…
Özellikle Hırvatistan yetkilileri, ellerinden gelen her türlü zorluğu çıkararak, yine sadece sözde demokrat, özde zalim olduklarını kanıtladılar. Bunlara da katlanarak, herşeye rağmen Ramazan’ın başında, bu zorlu yolculuğu üstlenip, oralara akın eden insanımızı bir kere daha gönülden tebrik ediyorum!
Sergiledikleri dava şuuru, her türlü takdire şayandır ve İnşAllah da Türkiye de ki teşkilatlara ibret ve örnek olur!
UETD öldü, yaşasın UID!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam