Son zamanlarda ise Türkiye ihracatta, rekor üstüne rekor kırıyor.
Bu elbette memnuniyet verici bir durum olsada, gözümüze bir bit yeniği de çarpmıyor değil.
Yurtdışına kaçan FETÖcüler, aldığım samimi ve ciddi duyumlara göre, büyük çapta ticarete başlamışlar.
Eh, taş yiyecek değiller ya.
Eski "abiler" bugünün kallavi iş adamları olmuşlar ve hemen her sektörde de varlar.
Tabii malı da Türkiye'den çekiyorlar, emanetçilerinden.
Tedarik zinciri bu şekilde devam ediyor.
Kronolojik olarak, ihracat rakamlarını incelediğiniz zaman, ne demek istediğim, daha da kolay anlaşılacaktır.
Devlet için aslında büyük bir fırsat.
Kim, kime ne yollamış, hangi şartlar altında yollamış, yollanılan yerlerden ödemeler gelmiş mi?
Gelmedi ise, neden gelmemiş?
Faturalar gerçek mi, yoksa naylon fatura mı?
Alıcı, gönderici, gerçekten tüzel ve vergiye yükümlü, vergi geçmişi olan bir şirket mi, yoksa paravan mı?
Kime nerden ne para gitmiş/gelmiş?
Türkiye'den bir mal çıkmışta, karşılığı gelmiş mi, yoksa milli servete zarar mı gelmiş?
Sorular, sorular, sorular.
Dediğim gibi, devletimizin ihracat rekorları kırması, elbette memnuniyet vericidir.
Ancak, bu rekorların kazançları, reel sektöre ve daha doğrusu reel ekonomiye yansıması, çok daha önemlidir.
Tabii bunun içinde, bir kazancın olması elzemdir.
Daha da vahim olanı, bu kazancı sağlayanların kimler olduğudur.
Gerçekten de FETÖ bu şekilde bir finansman sağlıyor ise hem buradaki emanetçi/kriptolar, hem de yurtdışında olan firariler kazanıyor ise bit yeniği hiç önemsenmeyecek kadar ufak değil, adeta bir dağ gibi sorundur.
Şu bir gerçektir ki, FETÖ, 15 Temmuz'dan mütevellit, epey toparlandı.
Ve yine maalesef ki, yedi Şubat operasyonundan önce, bu tehlikeyi nasıl kime anlatamadı isek, ki gümbür gümbür geliyorum dediği halde anlatamadı isek ve sadece Allah'ın bir lütfu ile son dakikada top direkten döndü ise şimdi de bu hakikatı, gözümüzün içine gire gire geldiği halde, kimseye anlatamıyor, sesimizi duyuramıyoruz.
İsim vermeyeceğim, ancak yapılan son atamalarda, epey rahatsızlık veren isimler var!
Son yargı paketinde, rahatsız edici bazı maddeler var.
Ne enteresandır ki, muhalefettin hiçbir kanadı, son yargı paketine hiç sesini çıkartmamıştır.
Her harekatta olduğu gibi, bunun ana yükünü çekenler, kadınlardır.
Başka da detaya girmek istemiyorum.
Ancak şunu görüyoruz ki, FETÖcü tehlike, bana mısın demeksizin gümbür gümbür geliyor ve çok uyanık olması gerekenler, sanki komada.
Bunun sonu pek iyi olmayacak.
Neticede:
İçerdeki emanetçi/kripto FETÖcüleri, yurdışındaki firari FETÖcüleri bulmak için, devletin gerekli kurumlarının, paranın izini takip etmeleri tamamen kâfi gelecektir.
Gümrükler, MASAK, Ticaret Bakanlığı için, İçişleri Bakanlığı için, KOM dairesi için, bu izleri bulmak, hiç de zor olmasa gerek.
Bu ülke, bu devlet, bir yüzyıl daha, Batının gölgesinde yaşamayı hiç, ama hiç hakketmiyor.
İçinde bulunduğumuz devir ise kartların yeniden karıldığı ve dağıtıldığı devirdir.
Şimdi, bugün elimize gelenlere iyi bakıp, oyunu kuralına göre oynadık oynadık, yok oynamaz isek işte bir yüzyıl daha ancak gölge oyunu oynarız.
Bu oyunda, mızıkçılık yapacak, karşıya piyonluk yapacak, hatta piyon olma riskini taşıyan kim varsa, ekarte edilmeli ve akılcıl hamleler sergilenmeli.
Ben, şahsım ve ulusum adına bu minvalde emek veren herkese, Allahtan yardımcı olmasını diliyorum.
2009'larda, onlarda, onbirlerde, onikilerde, avazımız çıktığı kadar bağırıp uyardık.
Kimlerin etraflarını FETÖcülerin sardığını, bu yolun yol olmadığını anlatmaya çalıştık.
Avrupa'da, gizli görüşmelerinde, asıl hedeflerinin ne olduğunu aktardık.
Kimseye dinletemedik, hatta dışlandık, hor görüldük.
Kumpaslar yedik. Vazgeçmedik.
Dananın kuyruğu koptuktan sonra: "haklıymışsın" deseniz ne olacak, demeseniz ne olacak.
Hadi biz kimiz ki lafımızın değeri olsun…
Ancak bu devletin görmüş ve görebileceği en dürüst, en vatansever bürokratını, neden dinlemediniz, sonra da neden feda ettiniz.
Hayır yine isim vermeyeceğim, ancak beni bilenler, kimi kastettiğimi de iyi bilir!
Tehlike çanları o zaman da çaldı, şimdi ise kulakları sağır edercesine çalıyor ve bu devlet, millet, her ne kılıf altında olursa olsun, bir kere daha bir FETÖ darbesini, kumpasını görmek istemiyor ve buna da layık değil.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam