OHAL'de seçim olmazmış

Birilerinin belli ki paçaları pek tutuştu. Bu ülke OHAL’de referanduma gitti mi? Gitti. Selametle, hiçbir olay olmadan çıktı mı? Çıktı.

Peki o zaman oldu da, şimdi neden olmasın? Zorunuza giden nedir acaba? 

OHAL ilanından bu yana, hangi normal vatandaş engellendi?

Hangi esnaf kepenk açamadı?
Hangi fabrika çalışamaz hale geldi?
Kimin tavuğuna kış denildi? 
OHAL’den etkilenen yegane zümreler, hangi kisve arkadında olursa olsun, teröristler olmadı mı? 
Tek bir çocuk, bir gün dahi okulundan geri kaldı mı?
Hangi eğlence merkezi, cafe, hatta bar, kulüp, diskotek kapandı?
Kim gece eğlencesinden geri bırakıldı?

Bırakın Allah aşkına şu mızıkçılığı!

Aylardır meydan okuyan siz değilmisiniz “erken seçim, erken seçim” diye?

Hele de “yüreğin yetiyorsa erken seçim yap” diye ahkam kesen CHP’nin Genel Başkan koltuğunu işgal eden zat değilmiydi?

E peki, buyrun işte, nur topu gibi bir erken seçimimiz oldu. Ha biraz çok erken oldu, da ne yapalım artık, siz kaşındınız! 

Şimdi gereğini yapın. Siyasi partilerin er meydanı sandıktır, çıkın meydana, görelim endamınızı! 

Millete gidelim, millete gidelim dediniz, işte millete gidiliyor! 

ABD bile endişeli imiş, Almanya nerdeyse topyekün kudurdu iki gündür! 

Arkadaşım, seçimi biz mi yapacağız, siz mi? 
Hem dünyanın en demokratik davranışı değil mi sandığa gitmek?
Neden hepiniz amuda kalkarsınız ki?

Sittin senedir (hakikaten de nerdeyse 60 yıl olacak), AB’ye almamanızın sebebi “demokrasi de eksikler var” teraneleriniz değil miydi acaba? Ben mi yanlış hatırlıyorum?

Ben 48 yaşındayım ve bu üyelik başvurusu meselesi benden yaşlı. Zannedersem, torunlarım dahi bu meselenin çözümünü görmeyecekler! 

Sıktınız artık! 

Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımız tuttu, yeniden seçime gidiyor, millete gidiyor. 16 yılda bu 14. seçim olacak! 

E sorarım size, daha demokratik ne olabilir ki?

Fransa iki yıldır OHAL de, hatta OHAL şartlarını kanunlaştırdı! E kimsenin sesi çıkmadı ya? Bunun izahı nedir acaba? 

Kusura bakmayın artık, başımıza sardığınız onca beladan sonra, yine sizin endişeniz var diye, bu ülke hareket etmez. Bu ülkenin devleti, hükümeti, neyi nasıl uygun görürse, ona göre davranır! 
Çünkü hiç birinizde olmayan ve sürekli tazelenen bir millet desteği var arkalarında! 

Bilmem anlatabildim mi! 

Seçimlerde mutlak değişmesi gereken şeyler var!

Bu milletin meclisinde oturup, vekaletini almış, ancak 15 Temmuz sonrası susmayı tercih etmiş, milletin sorunları ile değil, yakın çevresinin sorunlarına memur olmuş, hiçbir performans gösterememiş, her kim varsa, yeniden aday olmamalı.

Ağırlık olarak, ekonomi, hukuk, sosyoloji, uluslararası İlişkiler ve strateji alanlarında liyakat ve başarı sahibi adayları görmek isteriz! 

Yurtdışını üvey evlat olarak görmekten vazgeçilmeli!

Avrupa da yaşayan yurtdaşlarımız hiç olmadığı kadar baskı ve dahi tehlike altındadır! 

Aşırı sağcı, ırkçı saldırılar yetmezmiş gibi, üstüne üstük bir de PKK terörüne maruz bırakılıyorlar. Yetmiyor, bir de devlet terörü başlıyor.

Berlin Charlottenburg Belediyesi sınırlarındaki okullarda oruç tutmak yasaklandı! 

Hiçbir kanuna dayanmayan keyfi olan bu uygulama, “çocukların performans düşürmelerine” tahammül edilemeyeceğinden dolayı alınmış!

Sanki bugüne kadar yabancı, özellikle de Türk öğrencilerin performansları çok da umurlarındaymış gibi.

Hatta engellemek için ellerinden geleni yapanlar kendileri değillermiş gibi..

İşin garip tarafı ise, aynı semtin DİTİB imamının bu uygulamaya bir de destek vermesi. Tıpkı hiçbir yasal dayanağı olmayan “başörtüsü gerekliliği belgelerini” takır, takır dağıttığı gibi! 

E peki, oradan seçilen bir vekil olan, üstelik de hukukçu olan M. Yeneroğlu’ndan gelen ne? Kocaman bir hiç..

Bu tip vekil istenmiyor!

Günlerdir, Avrupa’da yaşayan kardeşlerimiz ile sohbet ediyor, dertlerini dinliyorum. İnanın midem bulanıyor artık bu yapılanlara ve tarafımızdan susmalara!

Almanya, gurbetçilerimizin en yoğun yaşadığı ülke. Ve sadece bir vekil ile temsil edil(emi)yor. Bunun kabul edilebilir bir durumu yok!

Almanya’ya en az üç vekil, sırasıyla, Avusturya, Belçika ve Hollanda’ya da birer vekil tanınması gerekir! 

Üyesi artacak olan TBMM’de, bu çok da zor olmasa gerek!

Bu vekillerin, bu ülkede yetişmiş ve yaşayan kişiler olmaları ve yerel yönetimler ile iletişime geçebilme kabiliyetine sahip olmaları elzemdir!

Seçim arefesinde herkese güler yüz gösterip, sonra ise vatandaşa “ben vekilim, vekil, sen de kim oluyorsun” diye hitap edecek biri asla istenmiyor! 

Vatandaşlarımız, ne yurtiçinde ne yurtdışında asla kendilerini yalnız hissetmemeli! 

Diğer partiler ne yapar bilmem, ancak benim gönül verdiğim siyasi partinin vekili, FETÖ’yü, doğal düşmanı olarak benimsemeli ve gereğini yapmalı, yapılanların takipçisi olmalı! 

Teşkilatın istemediği adaylar, seçimleri zora sokacaktır. Ondan dolayı temayüllerin neticeleri ciddiye alınmalıdır! 

OHAL mohal, bahane değil. Seçim istediniz, hadi geldi seçim! 

“YSK hile yaptı/yapacak”, “oylar güvenli değil”, bunları geçin! 

Ben şahsen 1991’den itibaren tüm seçimlerde müşahitlik yapmış birisiyim ve hiçbir sandıkta, hile yapılabildiğine şahid olmadım! 

Bu safsatayı öne sürenler, en başında kendi teşkilatlarına, kendi sandık görevlilerine güvenmiyor hatta hakaret ediyor demektirler!

Bu kez dikkat edilmesi gereken ise provokasyonlardır!

Bu gün oynanamayan Beşiktaş, Fenerbahçe maçında olanlar, bariz provokasyondan ibarettir ve nedense hemen Meral Akşeneri tetiklemiştir! 

Ne yaparlarsa yapsınlar, bu seçimler de, tıpkı diğerleri gibi, kazasız, belasız, olaysız geçecektir!

Bu hususta, Türk Polisi ve güvenlik güçlerine itimadımız tamdır.

Evet, seçim arefelerinde bizlere fazla iş düşecektir, İnşaAllah Allah utandırmadan bu görevi biz de, layıkı Vecihi ile icra ederiz! 

Sosyal medyayı akıllı kullanalım

Sosyal medya faktörünü reddetmek, sanırım büyük naiflik olur. 

Ancak şunun bilincinde olalım lütfen; Bu Platformları iyi ve akıllıca kullanalım!

Demem o ki, iki de bir CHP’lilerin gaflarını, rezilliklerini paylaşarak, boş yere reklamlarını yapmayalım lütfen! Çünkü reklamın iyisi, kötüsü olmaz! 

Biz onları rezil ediyoruz diye düşünsek de, aslında milletin bilinçaltına yerleştirerek, gündemde tutuyoruz, hem de bedava!
Ya bunların planı, rezillikle gündemde kalmaksa?
O zaman ekmeklerine yağ sürmüş olmuyor muyuz acaba? 

Ve istirham edeceğim, her provokasyona balıklama atlamayalım! 

Gerçek şu ki, muhalefet gafil avlandı! Hiç beklemedikleri bir an da, yaptıkları blöfe biri, rest, görelim dedi. Ellerinde ise gösterecek hiç bir şey yok. Bir adayları bile yok. Ve etekleri tutuştu! 

Hele de, dini konulara, laiklik konularına hiç girmeyelim! Bırakalım kendi hasetlerinde boğulsunlar! Sesleri kısılsın! 

Sosyal medyada, bunlara en çok prim veren biziz. İyi bir tefekkür edersek, bu yazılanların doğru olduğunu anlayacağız.Sosyal medya yı, bilgilendirmek için kullanalım ki sandık günü muhtemel hatalar olmasın.

Vatana hizmet demiştik ya, işte şimdi hizmet zamanıdır! 

Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam 
OGÜNhaber