‘Alnı öpülesi gençlerin’ başkaldırışı mı?
‘Pırıl, pırıl çocukların’ direnişi mi?
Yoksa, bir yıl önceden planlanan, bir ay önceden hazırlıkları yapılan, mesela belli başlı yerlere su ve sirke yığınması, Gezi Parkını gören otellerin haftalar önce yabancı haber kanalları tarafından tutulması?
Yine yabancı haber kanallarının bir ay önceden canlı yayın araçları kiralamaları gibi hazırlıkları yapılan, profesyonelce planlanan, sevk ve idare edilen bir saldırı mıydı?
Polis yönünden bakıldığında, hiç de öyle cici, bici çocuklar falan yoktu!
Ellerinde taşlar, sopalar, demir bilyalı sapanlar, hatta kesici, delici aletler ve hatta ve hatta, ateşli silahlı, gözü dönmüş, ağızlarından salyalar akan vandallar vardı!
Dahası, kendilerine ana avrad, en aşağılık küfürleri eden, sözümona Milletvekilleri vardı.
Mesela Levent Gök, Mahmut Tanal, Aykut Erdoğdu…
Bunların videoları var!
Bugün CHP’nin İstanbul İl Başkanı olan, ağzı kırmızı kini kırmızı, Canan Kaftancıoğlu vardı.
O zamanlar bilemediler fakat, içlerinde, hatta başlarında FETÖcü hainler vardı!
Polis olmak çok zordu, zira pazar yerlerinde Eminönü’nde bile şuurunu kaybetmiş, öfkesi beynini ekarte etmiş, yaşlı başlı (bundan da utanmayan) bayanlar tarafından ‘sarayın köpekleri’ diye hakarete maruz kalındığı bir dönemdi!
Bir baş kaldırma falan değildi!
Düpedüz saldırıydı!
Ondan sonra gelecek olan ihanet silsilesinin işaret fişeği idi ve en önemlisi;
Zararı bugün halen devam ediyor!
Çünkü Mayıs 2013’de Dolar kuru 1’66 idi!
Borsa çöktü.
Yabancı yatırımcılar sekiz milyar dolar çekti!
O zaman 146 Milyar zarar, bugün 200 Milyar doları geçti ve daha da devam edecek!
Bunu, masumane bir protesto olarak gören herkes, çok açık söylüyorum ya vatan hainidir ya ideolojik kördür ya ard niyetli ve en hafif tabiriyle naifidir.
Çünkü hiçbir protesto girişimi, ülkeye zarar verme amaçlı olamaz!
O hep söylenen üç beş ağaç için, tüm ülke yangın yerine çevrilemez.
Benim için, o protestolara katılan hiçbir kişi, masum değildir.
Bugün yalakalık ile bir yerlere kendini yamamayı başaran, sözümona sanatçı müsveddeleri de buna dahil.
Bugün biliyoruz ki, Soros başını çekmiş olsada, bu saldırının ardında çok uluslu bir konsorsiyum vardı ve halen de var.
İsim isim: ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İsrail.
AB zaten amiral gemileri ile orda idi.
Ve bunlar, içerde her daim kullandıkları marjinallerin yanısıra, burada FETÖ’yü de kullandılar.
Gezi de iş başında olup, olayları tetikleyen üç Emniyet Müdürü, bugün FETÖ’den hüküm giymiş vaziyetteler.
Hatta o alçaklardan biri, 15 Temmuz gecesi Vatan Caddesi’ndeki tankların birinden, askeri üniforma ile çıkmıştı!
Gezi’nin başı da ortası da sonuda ihaneti, ihanettir!
Hiç kimse kalkıp da bunu masumlaştırmasın.
Hele de yargı.
Ama tabii, kararı veren yargıcın bugün Ekrem İmamoğlu ile fotoğrafları ortaya çıktı.
Onun içinde, bu kararın arkasında kim var, kimler var, açık seçik belli oldu.
Fakat, bu karar, zanlılar için de sürpriz oldu.
Olmasaydı, bekliyor olsalardı, hiç uzatmaya çalışırlar mıydılar?
Bu karar, bir harakiri girişimidir.
FETÖ’nün, hele hele yargı içinde dipdiri olduğunun kanıtıdır.
FETÖ ve ulusalcı kisveli, marjinal solcuların, iç içe olduğunun kanıtıdır.
Bu karar, milletin sinir uçlarına yapılan bir operasyondur.
Rezalettir.
Dış politikada, iç politika da hükümetin başarılarını, hedeflerini hedef alan bir provokasyondur.
Dün, hükümetin içinde olupta, yer bulamadıktan sonra, asıl yüzlerini gösteren, güya bizden birileri olanlara da iki çift sözüm olacak.
Haram olsun.
Bu milletin elinden aldığınız her kuruş size haram olsun.
Verilen tüm emekler, haram olsun.
Çünkü siz, kendinizi farklı tanıttınız, on yıllarca maskeli oyun oynadınız, sahtekarlık yaptınız.
Size verilen değer, verilen emekler, bu maskeleriniz yüzünden verildi.
Siz bunları asla hakketmediniz, haram yediniz!
Bu saatten sonra, hiçbir isim, hiçbir kişi önemli değildir.
Önemli olan Türkiye Cumhuriyeti, bu ülkenin milleti, bekası, istikrarı, istikbali ve istiklalidir.
Buna göre, herkes safını belirlesin.
Ve artık hukuki ayak oyunlarına daha fazla esir olmadan, suçu sabit olanların cezaları kesilsin.
FETÖ’nün üstüne, devletin tüm gücü ve hışmı ile gidilsin ve artık orta vadede, milletin kalbi ve toplum vicdanı mutmain olacak bir şekilde, bu hainlerin sonu getirilsin.
Bu ara, bu işe yargıdan başlanılsa hiç de fena olmayacak.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam