Yok, yok, yeni bir virüsün/hastalığın kuluçka döneminden bahsetmiyorum.
Resmen kuluçkadan bahsediyorum.
Ney mi?
Nasıl mı?
Taşıyıcı annelik!
Alman TV'si RTL de bir röportaj yayınlandı dün akşam.
Ve benim nutkum tutuldu.
Almanya'da taşıyıcı annelik, kanunen yasak ve de cezaları ağır.
Ukrayna da ise değil.
Onun için de çocuk sahibi olamayan ve en az 20000 Avroyu bastırabilen Alman aileleri, onbinlerce aileler, bu çocuk isteklerini Ukrayna'daki kadınlar üzerinden gerçekleştirirler imiş!
Şimdi ise yeni doğmuş "çocuklarını" Ukrayna'dan AŞ'ma derdine düşmüşler.
Bir nevi insan ticareti!
Ve ah şu çok hümanist Avrupa'nın, süper demokrat Almanların yaptığı iş bu.
Resmen acenteler kurulmuş ve taşıyıcı anne namzetleri kataloglardan seçilir hale gelmişler.
Eh züğürt Ukrayna yönetimi de tüm gözlerini bu iğrençliğe kapatmış!
Vay be!
21. Yüzyılın ortasında, insan ticareti, çocuk ticareti yapılıyor, kimsenin vicdanı titremiyor!
Bu savaş tiyatrosunun bir de değişik bir yönü var.
1950/60'larda, Türkiye ekonomisi, tarımı, bilerek çökertildi.
Neticede, milyonlarca insanımız, Almanya başta olmak üzere, gurbete gitmeye mecbur bırakıldı.
Gidecek insanları seçmek üzere, Türkiye'ye Alman kabul heyetleri geldi ve Türk insanını, adeta bir at Pazarında gibi "muayene" ederek olurunu verdi.
Aradıkları, sağlıklı, güçlü, kuvvetli insanlardı, çünkü en ağır işlerde kullanılacaklardı.
Giden gitti ve Türk Devleti kalkınamadı çünkü iş gücü yoktu.
Almanlar, tahsilli insan istemediler.
Irgat istediler.
Sene oldu 2023 ve yine Almanya başta olmak üzere, Avrupa'ya işçi lazım.
Bu kez, bayan işçi lazım.
Çünkü sağlık sektöründe, hemşire, hasta bakıcı, yaşlı bakıcı, yardımcı sağlık personeli olarak çalışacak kimseyi bulamıyorlar.
Her eyalette, her büyük şehirde, aynı sorunlar var.
Hülasa hizmet (çi) sektöründe de durum aynı.
Yüzbinlerce çalışana, ucuz parala çalışana ihtiyaçları var, ama kendi içlerinde çalışacak insan yok.
Çünkü işler ağır, yorucu ve parası çok iyi değil.
Ve şimdi Ukrayna'dan gelen yüzbinlerce kadın/çocuk mülteci var!
Ne hikmetse şimdi Alman devleti, iş bu mültecilere doğrudan oturma izni artı çalışma izni vereceklerini, daireler hazırlandığını deklare etti!
Hayret!
Normalde Alman devleti mültecilere, "duldung" yani tahammül etme belgesi verir, eski fabrikalardan devşirilmiş barakalara, ya da hiçbir Almanın asla oturmayacağı, atıldan bozma evlere tıkar ve asla çalışma izni vermezdi!
Hayret değil mi?
Bu savaş tiyatrosunun yönü/yüzü çok.
Ve bu savaşa neden olanlar, etinden de sütünden de derisinden de sakatatından da faydalanmak niyetinde!
Ve daha işin başındayız!
Çok kirli hareketler bunlar, çok!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam