Ekonomi, faizlerin düşmesi ile iyi sinyaller vermeye başladı.
Her ne kadar bu iniş ve dahi doların da inişi, muhalefeti rahatsız etmiş olsa da.
Hoş niçin rahatsız oldukları zaten belli, faiz lobisininden aldıkları emirleri uyguluyorlar, bunu artık bilmeyen de kalmadı sanırım.
Emlak piyasası bir anda canlandı mesela.
Diğer sektörlerede bu pozitif dalganın ivedi ile ulaşacağından şüphem yok.
Ekonomi, evet önemli. Çok önemli hemde. Ancak ondan önemli olan bir şey var, o da bölgedeki gelecek, güvenlik ve Türkiye’nin bu bölgedeki rolü.
Bu Suriye ve Kuzey Irak için nasıl geçerli ise Ege ve Akdeniz için de bir o kadar geçerli ve vahim!
Güneydoğu bölgesinde, Türk Silahlı Kuvvetleri, Cumhuriyet tarihinin en geniş kapsamlı operasyonuna hazır vaziyete getiriliyor.
Tam rakamlar elbette gizli tutulsa da sınır boyunda yüz binin üzerinde, komando yığılmış vaziyette.
En az 30000 de ÖSO askeri, savaşa hazır vaziyete getirildi ve bekliyor.
Mekanize birlikler, tank ve topçu birlikleri… hepsi hazır kıta.
Özel kuvvetler, istihbarat zaten çoktan bölgede.
Emin olunuz ki, şu an o bölgede olan her şeye Türk devleti hakim.
Ha İç Anadolu’nun bir bölgesi, ha orası.
Ve şu an itibarı ile, sadece doğru zaman bekleniliyor.
O da her an olabilir!
Peki karşı da kim var?
Bir terör konsorsiyumu var.
Yani eskiden asla bir araya gelemeyecekler, şu an bir arada.
Suriye Ordusu, PKK/PYD ve DAEŞ.
Ortak noktaları, silahlandırıldıkları ülkeler:
ABD, İsrail, AB!
İlin içinde bir de Rusya ve İran var tabii.
Peki bu şer ittifakı, TSK’nın karşında varlık gösterebilir mi?
Asla!
Şimdiye dek gösteremedi, bundan sonra da gösteremez.
Peki amaç nedir?
Güvenli Bölge tahsis edip, Türkiye ye karşı olacak tehlikelerin önüne geçmek, artı ülkemizde misafir olan mültecileri, peyderpey ülkelerine geri göndermek.
Bu bölgenin derinliğinin tam bilgisi de elbette sır.
Ancak en az 40-50 km olacağı da aşikar.
O da şu an zaten zapt ettiğimiz yerlerden ötesi!
Bununla hedeflenen, bu terör örgütlerini bölgeden söküp atmaktır.
Yıllardır çekilen terör belasının kökünü kazımaktır.
Ege ve Akdeniz de olup bitenlerin ilk hedefi, enerji bağımlılığını azaltmak, hatta ekarte etmek.
Tabii bölgedeki haklarımızı da korumak.
Doğru karşımızda çok uluslu bir donanma olabilir, ancak onlar da çok iyi biliyor ki, iki saat içinde varlıkları nihayete varabilir.
Tüm bu aksiyonlar, başta İsrail olmak üzere, AB ve ABD’nin gözüne batıyor elbette.
Ancak karşılarında da emir alan eski Türkiye yok.
Sadece şuraya kadar yazılanlar, başlıbaşına bir milat zaten.
Ve tüm bu hengamedenin içinde, normal bir iç siyaset ve düzgün bir ekonomi siyasetini tahsis etmeye uğraşan bir hükümet var.
Ben bu yazın sıcak geçeceğini, hatta kışın bile sıcak geçeceğinin kanaatindeyim.
Ve ABD, boşuna böbürlenmesin.
Bize koydukları her engel, bizi kendi işimizi kendimizin görmeye itti.
F35 olayında da kaybeden onlar olacaktır.
Dedik ya, artık eski Türkiye yok, kendi göbeğini kendi kesen bir Türkiye var, çok şükür.
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve Dua ile Vesselam!