Irkçılığın fikir babası Charles Darwin’dir!
Evrim teorisi ile İnsanları tüm semai dinlerden de uzaklaştıran Darwin,
Beyaz ve Batılı, yani Avrupalı ırkın, tüm diğer insanlara üstün ve efendi olduğunu ileri sürmüştür!
Haçlı seferleri ile başlayan Emperyalizm, bu teori ile beraber, doruk noktalarına çıkacak, inanılmaz vahşetler ile soykırımlar birbirini kovalayacaktı!
Sömürgecilikte Avrupa’nın eline su dökecek hiçbir başka ırk yoktur!
İngiliz ve İspanyol hanedanlıkları, tarihleri boyunca bu uğurda, sanırım en kanlı rekorları ellerinde tutmaktadırlar!
Zira İspanyol Armada’sının amirallerinden Cortez, bugünkü Peru’ya, Güney Amerika’ya geldiğinde ve İnka’ların zihinleri zorlayan altın servetini gördüğünde, gözleri dönmüş ve ilkel silahlara sahip İnka’ları, altın uğruna tarihten silmiştir!
İngilizler ise başta Afrika olmak üzere, siyahi ırkı, köleleştirerek, insan ticaretinden servetlerine servet katmış, bu uğurda yine milyonlarca insanın yok olmasının faili olmuşlardır.
Sırası ile Fransa, Belçika, Almanya, Hollanda ve İtalya’da irili, ufaklı sömürgeler kurup, istila ettikleri ülkeleri ve ırkları iliklerine kadar kurutmuşlardır!
Tüm bunların karşısında, tarihte sadece Osmanlı İmparatorluğu durabilmiş ve kazandıkları savaşların ardından, ülkeleri istila değil fethetmiştir!
Ardından ise adalet, hizmet ve hoşgörü ile de abad etmesini bilmiştir!
Söndürmekten başka bir şeyi bilmeyen batı için elbette bu göze batan ve rahatsızlık veren bir durum olmuştu.
Birinci cihan harbinden sonra, itilaf devletleri, cetveller ile çizdikleri yeni bir dünya düzenine geçerken, kendilerine bağlı kukla yönetimler ile yeni devletler dizayn etmişlerdi.
Bu devletler, birbirleri ile kardeş olduğu için de aralarını soğuk tutmak için, faşizmi, mezhepsel ırkçılığı ortalığa zerkederek, kontrolleri ellerinden bırakmamış olmuşlardır!
Irkçılığın Amiral gemisi Almanlar ve Adolf Hitler!
Avusturya asıllı, yarı Yahudi, Onbaşı Adolf Hitler, günümüzün tanıdığı en büyük cani olarak bilinmektedir.
Gerçekten de yaptıkları insanlık dışı olsa da, 2. Cihan harbinin en büyük insan kasabı o değil, Josef Stalin ve Roosevelttirler!
Stalin, kendi ülkesinde elli milyon insanı katlettirmiş bir sosyopat, ikinci dünya savaşında da Hitler den fazla yahudiyi öldürten canidir!
Roosewelt ise Japony’ ya attığı iki atom bombası ile ve Okinawa, İwojima adalarında katlettirdiği bir milyon insan ile tarihin iğrençlik raflarında yerini almıştır.
Ancak tarihi kazananlar yazarlar.
Bundan dolayı da bu ikilinin ettikleri vahşetler pek bilinmez, ancak Hitler, tüm dünyada kötü olmanın simgesidir!
Bir bakıma yalan da değil.
Hitler, Almanların genetik kodlarında olan rasizmi iyi keşfetmiş ve kullanmıştır. Dünyadaki tüm kötülüklerin başı olarak Yahudileri lanse etmiş, toplayabildiklerini öldürmüştür.
Alman ırkının “Ariyer” ırk olduğuna inanmış ve inandırmış, bu vesile ile de Almanları yok olmanın kenarına kadar sürüklemiştir!
Yanlış anlaşılmasın, Hitlerin faşist Nazi rejimi, son deneydi ve tuttu.
Daha evvel Fransa da denenmiş, tutmamıştır.
İtalya’da denenmiş ve Mussolini ile kısmen tutmuş olsa da bu milleti savaşlara itecek kadar yetmemişti.
Mussolini, daha sonra Hitler’e bir idol olacak, fakat boynuz kulağı geçecekti.
Hitler, zekası dar kapsamlı ve tembel bir insandı. Had safhada narsist hastası olan Hitler’in tek yeteneği, güçlü bir hatip olması ve sapık davasına tam inanmış biri olması idi.
Etrafında bulundan elit klik, yani Goebels, Himmler, Göhring, Heydrich, Röhm, Hess, Bormann, olmasa idi, asla bu kadar büyüyemezdi.
Arier ırkının ideal insanı, uzun boylu, güçlü, sarı saçlı ve mavi gözlü idi. Alman olmayan Hitler’in kendisi ise, tıknaz, siyah saçlı ve kahverengi gözlüydü!
Hristiyanlık ile pek arası olmayan Hitler, Okültizm’e ve eski Kuzey dinine, Odin’in büyük tanrı olduğu Vikinglerin mitolojisine hayrandı
(Yeni Zelanda canisi de buna tabi olan bir manyaktır).
En sevgili bestekar Wagner’di. Wagner’in Walkyre operası onu adeta büyülüyordu. Çünkü bu opera da savaşçı Vikinglerin öldükten sonra girdikleri
Walhalla’yı anlatıyordur.
Yeni Zelanda canisinin manifestosunun sonunda kullandığı cümle de “dönemezsem Walhalla’da görüşürüz” olmuştur!
Hitler’in ölümünün üstünden yarım asırdan fazla geçmiş olsa da teorileri, hayat felsefesi, bugün halen ve tüm Batı ülkelerinde, hatta Naziler ile savaşan ve milyonlarca zayiat veren İngiltere, Fransa ve ABD de bile, Neonazizim bugün oldukça popüler!
Almanya’da dazlak kafalar, bu işin başını çekmişlerdi.
Ancak günümüzde, bir parti kurarak Alman Federal Parlamentosuna 100 vekil ile girmeyi bile başarmışlardır.
Irkçılık ve faşizm, Almanya’da, günümüzde ayıp olmaktan çoktan çıkmış, “şık” olmaya başlamıştır.
Fransa da Le Penn ile başlayan siyasi faşizm bugün, Başkanlık yarışlarına girecek kadar ilerlemiştir.
ABD de ise, 1950’lerde zirve yapan Kuklux Clan, içinden çok ve çeşitli akımları çıkartmıştır!
Bunların en başarılısı ise “White Power”, yani Beyaz Güç topluluğudur!
Bu kavram da Yeni Zelanda ile beraber hafızamıza girmiştir maalesef!
WP, ABD çıkışlı ve tüm Batı ülkelerinde teşkilatlanmış bir örgüttür!
Genellikle yeraltında oldukları için, tam olarak kaç kişilik bir örgüt oldukları hakkında, hiçbir kesin bilgi bulunmamaktadır.
Birkaç göstermelik cici web sitesi bir yana, asıl platformları, derin internet olan Darknet’tir.
Dünyanın en meşhur gizli servislerinin bile gerçek örgüt mensupları sayıları hakkında ancak tahminleri bulunmaktadır.
Gerçeği de şudur ki, hiçbir bayı ülkesi istihbaratı, bunlar ile ciddi manada uğraşmamaktadır.
Uğraşanlar ise bunları kullananlardır, tabii hiçbir bilgi de asla vermezler!
Bu uğraşmama maalesef, bizi fazla ilgilendirmediği sanıldığı için, bizim servislerimiz için de geçerlidir!
BU AĞIR BİR HATADIR!
Çünkü bu örgütün baş düşmanı, Türkler ve Müslümanlardır!
Genel balçıklar ile bu ideolojiye bağlı olanların tabanı, zeka eksikliği, asosyallik, toplumca dışlanmış, fakir bir çevreden çıkma, hayatta başarısız, cezaevi abonesi looserlerden oluşmaktadır.
Orta tabaka, bu örgüt sayesinde nam yapmış, ancak aynı karakteristiğe sahip olanlardan, yönetenler ise bunları kullanmayı bilen, hitabeti kuvvetli ve tahsil, servet sahibi insanlardır.
Genellikle de arkalarında onları koruyup kollayan devlet mekanizmaları yer alır!
Sürü halinde hareket eden bu mihraklara, uluslararası holigan sahnesinde rastlamak gayet mümkündür.
Ancak, eylem yapabilecek kapasitede olanlar ayrı tutulur ve iyi eğitilirler.
Hangi sonuçlar doğurabileceğini ABD’de hemen her ay görebilsek de 80li yıllarda “Colombia High Scool” a yapılan bombalı saldırı ve son olarak da Yeni Zelanda katliamı bize göstermiştir!
Bu ideolojinin taraftarlarının en baş özellikleri, çok çabuk radikalleşebilmeleridir.
Olmayan beyinlerini yıkamak ve bu sapkın ideolojiyi yerleştirmek, çok fazla zaman almaz, zahmet istemez!
İdollerini köpeksi sadıktırlar ve istedikleri her ne iğrençlik olur ise olsun, düşünmeden uygularlar!
Maalesef bu şema, dünyada ne kadar aşırı, faşizan, dinci, ırkçı, marjinal örgüt varsa, hepsi için birebir geçerlidir!
WP, dünya da belki en bilinen meçhuldür.
Ancak bu işte onlardan çok daha tehlikeli, çok daha canileri vardır…
Yazı dizimiz devam edecek...
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
Yazı dizisinin birinci yazısı “İslamofobi / Türkofobi 1”’i okumak için tıklayınız.