Her sene aynı terane

650 yıl süren Osmanlı İmparatorluğunda da Türkiye Cumhuriyeti tarihinde de asla bir kara leke yoktur, hiç olmamıştır.

Tam tersi, Türk devletlerinin hepsi, tarihleri boyunca, daima adaletin temsilciliğinin timsalini vermişlerdir.
Bu, milletimiz için, her daim bir gurur kaynağı olmuştur ve ebediyen de öyle olacaktır.

Tam tersi, Taşnak, Hınçak ve Armenakan Ermeni çetelerinin, sivil Türklere yaptıkları katliamlar, belgelidir, dolayısıyla da gerçektir.

Zaten bu yüzden de Ermenistan arşivlerini yirmi yıldır açmaya yanaşmamış, Sayın Erdoğan'ın yaptığı çağrılara da cevap vermemiştir.
Çünkü gerçeklerin ne olduğunu onlar iyi bilir.

Türk tarihinde, katliam, Holokost, soykırımı hiç olmadı, olmadı da bize bu yaftayı inatla yapıştırmak isteyen başta ABD, Almanya, Fransa vb devletlerin tarihlerinde neler var?

Neler yok ki?

Kızılderililerin neredeyse yok edilişi, ki burada on milyonlarca insandan bahsediyoruz.
Siyah insan ticareti, köle ticareti ve sömürgesi, ki sayıları bile belli değil, ancak şu an ABD de yaşayan siyahilerin sayıları baz alınırsa, bunların da eski kölelerin torunları olduklarını düşünürsek, yüz milyonlarca insanın köleleştirildiğini, gayet rahat anlayabiliriz.

ABD'nin çıkarttığı savaşları, bunlarda ölenlerin sayılarını hiç katmadık bile.

İngiltere ve Fransa'nın, gümümüze kadar, sömürge ülkelerinde yaptıkları da malum.

İşte bu geçmişi kara lekelerle dolu, kan ve ölümle dolu, hatta kan ve ölüm üzerine inşa edilmiş ülkeler, bugünkü refah seviyelerini, milyonlarca insanın söndürülmesine, öldürülmesine borçlu olan ülkeler, kalkıpta bize bu hususta asla parmak sallayamaz.

Ancak işin daha acı bir yanı var, ki kanımıza dokunuyor!

O da şu ki, bu milletin oyları ile seçilmiş, bu milletin Meclisi çatısı altında, hatta Gazi Meclis'in çatısı altında olanların, bu milletin vergileri ile beslenen ve tüm imtiyazlarından yararlananların, kalkıpta, iş bu meclisin çatısında, bu sözde soykırımının kabulü için kanun teklifi verebilme cüretine sahip olmalarıdır.

Bu küstahlığı sergilemiş olmalarıdır.

Bu asla kabul edilebilir bir durum değildir!

Evet bu olayın faili de yine HDPdir ve sözüm ona Milletvekili Garo Paylandır.

Artık açıkça belli olmuştur ki, HDP asla Kürt asıllı vatandaşlarımızın temsilcisi değildir.

Hınçak, Taşnak çetelerinin devamıdır HDP.

Ve necip Türk Milleti, bu terör uzantısı, vatan haini uzantısı partiye asla tahammül etmek istememektedir, Gazi Meclis'in çatısı altında ise hiç istememektedir.

Ancak, hadi HDP'nin soyağacı belli diyelim.
Kime hizmet ettikleri de belli diyelim.

Peki, muhalefet partilerinin tutumuna ne demeli?

Bu alçakça teklife CHP'den hiçbir ses çıkmadı, bir kınama gelmedi.

İyi Parti'den samimiyet dışı, yarım ağız bir tweet atıldı.
Hepsi bu.

Her türlü siyasi ayrışmazlığı bir kenara bırakalım.

Bu mesele bir Milli meseledir.
Bir ulusun tertemiz tarihine sürülmek istenen bir kara lekedir.
Buna nasıl sessiz kalınır.

Ama nasıl kalınmaz ki?

CHP İstanbul İl Başkanı, Canan Kaftancıoğlu da tam da bu zihniyet üzerinde değil mi?

Bu sözde soykırımın olmayan kurbanlarını anmak için gün tertip eden o değil miydi?
Evet, tam da o idi!

Yani, Allah göstermeye, bu 6+1li gurup, kazara iktidara gelse, bu iddiayı kabul edecek gibi görünüyor.

Garo Payla'nın yaptığını, sıkıyorsa, batılı ülkelerin birinin Meclis'inde denese birisi?

Mesela ABD'de, bir Milletvekili, Kızılderili soykırımının kabülünü teklif etse?
Siyahilerin köleliğinin kabülünü teklif etse?

İngiltere, Fransa'da bir milletvekili, sömürdükleri ülkelerde yaptıkları soykırımların kabülünü teklif etse, katliamların kabülünü teklif etse?

Emin olun, ertesi günün sabahını görmez, buhar olur, buhar!

Ve bu bağlamda, ben de naçizane bir kanun teklifinde bulunmak istiyorum.

Türkiye Cumhuriyeti'nde, "Ermeni soykırımı vardır" demek yasaklansın.

Bu kanuna muhalefet edenler de en az beş sene hapis ile cezalandırılsın, mal varlıkları hazineye aktarılsın, cezalarını çektikten sonra da, Türk vatandaşlığından çıkartılarak yurtdışı edilsin!

Bunu Yurtdışında iddia eden şahıslar da Türk vatandaşı olsun veya olmasın, aynı cezaya çarptırılsınlar.

Sonra görelim bakalım, el mi yaman, bey mi yaman.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
OGÜNhaber