Bu böyle olmaz

Devletin uygulamalarında da ve mesela icra hukukunda da ciddi sıkıntılar var, hatta o kadar ki, Anayasaya muhalefet içinde olanlar bile var.

Devlet tarafından bakıldığında, misal olarak trafik cezalarını baz alalım.

Tebligat yapılmıyor.
Yapılsa, vatandaş cezasını ödeyecek, erken ödeme indiriminden de faydalanacak.
Ama yok.
Ne oluyor, bir satış mevzubahis olduğunda karşısına çıkıyor, iki, üç yıllık cezalar.
İkiye katlanmış, gecikme farkları gelmiş vs.

Belki de ceza haksız yere kesilmiş, ancak vatandaşın haberi olmadığından kendini savunamamış.

Bu durum da vatandaşın savunma hakkını elinden almaktır, Anayasaya da muhalefettir.

Kaldı ki, posta memurlarının, keyfe keder, hiç uğraşmadan, çıkan tebligatları da muhtarlıklara bırakıp, haber dahi vermemeleri, bu duruma bir kez daha çanak tutmakta.

Kaldı ki, e-devlette, her zaman, her şeyi göstermiyor.
Kaldı ki, bu sistemi kullanmasını bilmeyen milyonlarca vatandaşımız var.
Üstelik, hiç kimsenin de günlük muhtarlığa uğrayıp tebligat sorması diye bir mecburiyeti yok ve olmazda.

Tebligatı vatandaşa mutlak ulaştırmak, devletin görevi.
Kimse, acaba bir şey var mı diye, kapı, portal gezmek zorunda değil.

Gelelim icra hukukuna.

Çiftlik adeta.

X bir kişi bir avukat vasıtası ile bir icra dosyası açar.
Tebligat gitmiş, gitmemiş, belli değil.
İki hafta içinde kimse itiraz etmez ise davalı borçlu sayılıyor!

Ortada hiçbir delil yok, senet yok, ama borçlu sayılıyor ve bunun üstünden de icra takibi yapılabiliyor.

Oh, ne ala memleket!

Vatandaş ise aracı ile bir çevirmeye giriyor ve bir anda aracı çekiliyor, neden, çünkü hacizli ve yakalaması çıkmış, haberi bile yok!

Hani o her zaman zikredilen muasır medeniyetler var ya Avrupa var ya orda bu durumu, bir stajyer avukata anlatsanız, sizi ya deli ilan eder ya da fıkra falan kabul eder!

Bir insanın hayatı ile oynamak, geleceği ile oynamak bu kadar kolay olmamalı.

Avrupa'da, alıcının ıslak imzası olmayan tebligat, tebliğ edilmiş sayılmamaktadır mesela.


İnsanların en doğal hakları olan savunma hakkını gasp etmek, bu devlete yakışmaz.

Nasıl, bir mahkemeye gitmeyen vatandaş hakkında, yakalama saçmalığı çözüldü ise, bu saçmalıklara da acilen çözüm getirilmesi elzemdir.

Hülasa, hiçbir tehlike ihtiva etmeden, engel teşkil etmeden yanlış park edilmiş bir aracı çekmek de insanların üzerinde gereksiz bir stres oluşturmakta.

Hele de bin bir zorluklarla pandemi sürecinden yeni çıkmış bir topluma, bu tip uygulamalar adeta zul geliyor, çünkü halen, herkesin morali bozuk!

Halen doğru dürüst, gelecekle ilgili bir açıklama yok ve insanlar kaygılı.

Bu kaygılar üstüne bu moral bozucu uygulamalar da işin tuzu, biberi adeta!

Şurada, insanlar kendilerini toparlayana kadar, bu tip uygulamalar bir durdurulsa ne olur acaba?
Devlet çok şey mi kaybeder?

Bazı, işi gücü icra olan hukuk bürolarına bir dur denilse fena mı olur?

Evet pandemi sürecinde bunlar yapıldı, ancak ve demek ki, birileri sadece yasağın bittiği günü iple çekmişler.

Elinizde sağlam bir delil olur, bunu da dava açarken ibraz edersiniz, mahkeme de bu delili sahih bulur, kabul eder, EyvAllah.

Ancak bodoslama git, dava aç, davalının haberi dahi olmasın ve icralık olsun.
Kimse kusura bakmasın ama, bunun ne hakla ne hukukla, uzaktan yakından alakası yok efendim.

Bu daha çok işgüzarlık.

Umarım, bir nebze olsa da ses getiririz de bu saçma sapan uygulamalar bir son bulur.


Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam
OGÜNhaber