Yabancılara sürek avı başladı!
1935'den sonra ilk kez bir eyalet hükümeti “yabancılar evlerinden çıkmasın” çağrısını yaptı!
Holocoust'u yaşatan bir ülke için bu durum utanç verici olmanın çok ama çok ötesinde.
‘Bize ne bunlardan, Almanya'da olanlardan' diye dediklerinizi duyar gibiyim.
Ve hemen cevabını da vereyim:
Bizi çok ilgilendirir çünkü o ülkede dört milyon vatandaşımız yaşıyor!
Chemnitz deki olaylar, biri Iraklı, biri Suriyeli mültecinin, bir Alman'ı, üstelik de bir antifaşisti bıçakla öldürmesi ile başladı.
Bu iki “Mülteci” ne Iraklı ne de Suriyeli aslında!
İkisi de YPG Teröristi ve Alman Askeri Gizli Servisi olan MAD'nin özel ilgisi ile Almanya da kalabiliyorlar!
Cinayetin kendisi sıralar ile dolu..
Öldürülen şahıs, Alman makamlarınca bilinen “meşhur” bir Antifaşist!
Mülteci ler için kavga veren, koruyup kollayan, elinden gelen her türlü yardımı yapan bir vatandaş.
Bundan dolayı da tüm Almanya'da sağ karşıtı yürüyüş ve mitinglere katılan, pek çok kez de Alman makamları ile başı belaya giren biri.
Ve bu şahıs tam da Chemnitz'de, yani aşırı sağcıların adeta kalesi olan bir kentte bıçaklanıyor!
Aradan daha yarım saat geçmeden, bu iki “zanlı” yakalanıyor ve nihayetinde de tutuklanıyor.
Halbuki olay gece oluyor ve her yer sessiz, sakin..
Yani failleri kim nerde, nasıl görmüş ve teşhis etmiş, tam bir muamma.
Ve daha o gece, ertesi sabaha kadar yüzlerce Neonazi sokaklara akıyor ve yabancı gördükleri her insana saldırıyorlar!
Bu ara Chemnitz polisi ne mi yapıyor?
Geleneksel olarak sağ gözü kör olan Polis, ancak olayları seyrediyor!
Neymiş: ‘Yetersiz kalmışlar' mış.
Bu yetersizlik dört gündür devam ediyor nerdeyse!
Bu olay o kadar gizli servis kokuyor ki, insanın burnunun direği sızlıyor!
Burada açıkça yazıyorum;
Bu cinayet Alman devleti tarafından, tetikçi taşeronları PKK'ya işletildi!
İşin bir başka ilginç tarafı, dün ortaya faillerin birinin tutuklama evrakı çıktı!
Çıkartan Bremen Senatosu üyesi bir aşırı ırkçı siyasi!
Asıl mesleği ise Federal Polis!
Bu evrakın yayınlanması suç. Dolayısı ile Savcılık soruşturma başlattı, zanlının evi arandı, telefon, tablet ve bilgisayarına el konuldu.
Merak konusu ise, Bremenli birinin bu evraka nasıl ulaştığı?
Daha geçen hafta, çirkin bir patates çuvalı, Alman ZDF kanal çalışanlarını yine Saksonya da Polise şikayet etmiş, kamera ekibi 45 dakika alıkoyulmuştu!
Şikayet eden şahıs, Eyalet Emniyet Müdürlüğünde çalışan bir müfettiş idi. Bu gün işten çıkartıldı!
Gerçek şu ki, Alman Polis memurlarının kahir ekseriyeti aşırı sağcı ve yabancı düşmanılar!
Mesela Alman İçişleri Bakanı Sağ Popülist Horst Seehofer, bugüne kadar, bu olaylar hakkında ve Saksonya Polisinin ağır hataları hakkında tek bir söz söylemedi!
Tabii nasıl söylesin. Kendi eyaletindeki seçimler yaklaştı ve Partisi tam da bu aşırı sağ kesimin oylarına talip!
Peki bu aşırı sağcılar ve sağ popülist siyasiler ne oldu da Almanya'da bu kadar aymaz bir konuma gelebildiler, hatta ikinci cihan harbinden sonra, ilk kez Alman Federal Parlamentosuna 100 Vekil ile girip, Ana muhalefet partisi olabildiler?
Merkelin yıllardır uyguladığı yanlış ve korkak siyaset yüzünden!
Özellikle de 15 Temmuz'dan sonra, FETÖ'yü savunup, sahiplenip, Türkiye ye saldırmaları yüzünden!
Hatta son Genel seçimlerde, sanki seçim Türkiye de oluyormuş gibi, Almanya'yı konu dışı bırakıp, Sayın Erdoğan ile yatıp, Türkiye ile kalkmalarından!
Tüm köklü köksüz Partiler, bu geçmiş seçimlerde, aşırı sağcı siyasete ve popülizme başvurdular. Bu da asıl sağ kanadın yeni Partisi olan AfD'nin ekmeğine yağ sürdü!
Alman Milleti dünyada en kolay manüpile edilebilen millettir!
Almanya'nın tüm ana akım medyası da hükümetin emri ile, iki yıldır Türkiye ye ve Sayın Başkana verip veriştirmekte. Sosyal medyada da iki yıldır konu bu.
Eh, %80'i aptal olan Alman milletinin de bu dolduruşlara gelmesi çok doğal..
Kaldı ki, her Alman'ın içinde zaten bu Nazi ruhu yatmakta!
Eskiden, uluorta bu fikri taşıdığını söylemek hem ayıp hem de suçtu. Artık ayıp mayıp kalmadı, yani toplumda kabul gördü!
Elbette bu aşırılıklar artık ayyuka çıkacaktı ve çıktı da!
Aslına bakıldığında ise, Merkel hükümetinin ne denli sinsi ve iğrenç bir plan işlediğini görmek gayet mümkün!
Merkel, gelen mültecilerin, iyi yetişmiş olanlarına, jet hızı ile oturum ve çalışma izinleri verdi!
Çünkü, sağlık personeli sıkıntısı çeken bir ülke.
Doktor sıkıntısı çeken bir ülke.
Mühendis sıkıntısı çeken bir ülke.
Kalifiye eleman sıkıntısı çeken bir ülke.
Bu nitelikleri taşıyan hiçbir mülteci ye hayır demedi Merkel. Halen de demiyor..
PKK, YPG, PYD, FETÖ'cü olan kaçaklara da kapıları sonuna kadar açık Almanya'nın.
Ancak vasıfsız, aileli, sorunlu ve gerçekten mülteci olanlara ise, yapılan tüm baskılar, gerek siyasi, gerek bürokratik, gerek ise şahsi baskılar, netice verdi.
Ve bu insanlar, geri göçe başladı. Bir şekilde Almanya ya varmış olanların pek çoğu şu an aynı gayrimeşru yollar ile Almanya'dan kaçıyorlar!
Evet, Almanya bu trajedi den de kazanç sağlamayı bildi ve mültecilerin kaymağını yerken, posasını kaçırttı!
Fakat beni hayretlere düşüren durum ise, ülkemizde bu olayların hemen hiç mevzu bahis olmaması!
Halbuki Almanlar, iki yıldır, Türkiye de olup bitenleri enine boyuna, bir doğruya bin yalan katarak, ortalık malzemesi edip bundan bir de kar sağlarken, bizim hükümetimiz dahi bu olup bitenlere kayıtsız!
Doların oynadığı her cent olay oluyor, ama Almanya'da aşırı sağ bir ayaklanma var ve iş belki de bir iç savaşa, hatta darbeye gidecek, bizde kimsenin umrunda değil!
Evet, yanlış okumadınız ‘Darbe' dedim. Çünkü bu Naziler, mevcut hükümeti istemedikleri gibi, Federal Alman Devletini de tanımıyorlar!
Şu anda bunların büyük bir bölümü, mevcut Anayasayı ve tüm yasaları tanımayan “İmparatorluk Vatandaşı” denilen bir akımın içindeler ve deklare ettikleri ise, darbe gücü ile de olsa, mevcut Alman Devletini lağvetmek!
Sayıları Milyona yaklaştı!
Şansları ise yüksek.
Zira Alman Ordusunun da Polisinin de Naziler ile dolu olduğu bir gerçek!
Son zamanlarda gerek Ordularında gerek ise Polis Teşkilatı içinde patlak veren skandallar bunun açık ve bariz göstergesidir!
Benim beklediğim, hiç olmasa Dışişlerinin çıkıp da Chemnitz olaylarını sebep göstererek, bir “Seyahat Yapmayın” uyarısı yayınlaması idi!
Sayın Çavuşoğlunun, ‘Çok Kaygılıyız' demesi, hatta kınamasıydı!
Ancak bizim 60 yıldır çektiğimiz sorun, pazarlamada yetersiz kalmamızdır!
Görünen o ki, bu sıkıntıyı halen çekmekteyiz!
Devletimizin, şimdi, bu tehlikeli zamanda, ortaya dikilmesi ve Almanya'da yaşayan vatandaşlarımızın haklarının, can güvenliklerinin temini olduklarını deklere etmesi elzemdir!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam