Ve madem adımız yazar oldu ise, bu topluma karşı sorumluluğumuz var ise elbette ve de asla susamayız!
Olay her yerde yazılıp çizildi! Ve her okuduğum satır ile, öfkem kat be kat daha arttı!
Savunmasız bir anne ve 11 aylık bir bebek!
Eli, ruhu, vicdanı, gürûhu kanlı teröristler tarafından, bir EYP ile ŞEHİD edildi!
Tek suçları ise bir askerin ailesi olmaları idi!
Şimdi ise soruyorum size, siz insan müsveddelerine:
11 aylık bir bebek, sizin neyinize düşmandı acaba?
Neyin tehlikesini gördünüz zavallı yavrucakta?
Batasıca “halklarınızın” neresine ters düştü be korkak bebek katilleri!
Yoksa büyür de kökümüzü kazar diye mi korktunuz el kadar bebekten?
Bu kadar mı tırsak, bu kadar mı tabansız, bu kadar mı cesaretsizsiniz?
Bu kadar mı alçak, gözü dönmüş, kana susamış insanlıktan çıkmışsınız?
Çünkü bu dünyada hiçbir argüman, hiçbir sebep, 11 aylık bir bebeğin ve savunmasız bir annenin cinayetini izah edemez!
Savaş diyorsanız, savaşlarında bir kuralı, bir etiği, bir hukuku vardır!
Savaşında bir şerefi vardır!
Savaşın bile vardır da sizin şerefiniz yoktur!
Bugüne dek pek çok iğrençliğe, kahpeliğe imza attınız!
Ancak tüm bunlara rağmen, şehid ettiğiniz anne ve bebeğin babasının mensup olduğu şerefli Türk Ordusu ve güvenlik güçleri, size yine de mümkün mertebe, insan gibi davrandı, merhamet etti!
Bundan böyle, böyle bir muameleyi hiç beklemeyin!
Çünkü siz bir aileye dokundunuz!
Bizim kültürümüzde, inancımızda ise, aileye dokunmak yoktur!
Dokunanın da yaşamaya, merhamet görmeye hakkı yoktur!
Yüreğiniz yetmedimi, o küçücük çocuğun, masum meleğin babasının karşısına çıkmaya?
Ama nasıl yetsin?
Kahpeliğin, ihanetin, korkaklığın, sinsiliğin kitabını yazan siz değil misiniz?
Ancak şimdi hata ettiniz!
Çünkü tüm TSK’nın ya kızı ya gelini ya yengesi idi şehid ettiğiniz anne!
Çünkü tüm TSK’nın ya yeğeni ya torunu idi o 11 aylık bebe!
Ve tüm Türk milletinin de!
Çaycısından, simitçisine, polisinden işçisine, yargıcından şöförüne, bu milletin akrabası oldu o iki şehid!
İçinde insanlık olan her vatandaş, şimdi size diş bilemekte ve de intikam istemekte!
Çünkü bu yaptığınız cinayet, insanlığa asla sığmayan bir şey!
Meclisteki kravatlı haydutlarınız HDP dahi bunu asla savunamayacak, sizi asla savunamayacak!
Yok halkların özgürlüğü, yok insan hakları, yok kardeşlik, bunları bundan sonra asla kullanamayacaklar!
Kullansalar da önlerine çıkacak bu paramparça olmuş araç, ve içinde şehadete yürümüş bir savunmasız anne ve 11 aylık bebeği!
Buradan hükümete de seslenmek istiyorum:
Bundan böyle, bu şerefsiz, gözü dönmüş, salyaları akmış katil sürüsüne yaşama hakkı tanınmasın!
Canlı alınmasınlar!
Ve artık nihayi bir çözüm gelsin!
Bu millet bunlara daha fazla sabır göstermez!
İki masum insanın katli, yalanır yutulur cinsten değildir!
Küçücük bir köpek yavrusuna yapılan vahşet bu milleti galeyana getirmedi mi?
Hepiniz seferber olmadınız mı?
Bu kez de bir askerin eşi ve bebeği!
Bir köpek yavrusu kadar değer taşımıyor mu acaba?
Bu sözüm, belli bir kesime!
Lüks mekanlarda vakit geçirmekten başka, pek bir işleri olmayan, hayvana yapılan bir şiddete (haklı olarak) galeyanlara gelen, ancak söz konusu bir insan olduğunda, hele de asker ise, hele de polis ise, kılını dahi kıpırdatmayan o malum kesime!
Ve başka bir kesim daha var, ki bu minvalde değinmeden olmaz:
“Her evden HDP’ye bir oy” kampanyası ile, bu teröristlerin şehir gerillalarını iki kez ard arda Meclis’e taşıyanlar!
Evet, memnun musunuz?
Rahat mısınız?
Vicdanınız sızlıyor mu acaba?
Bu Cinayette sizin de eliniz var!
Kanı ellerinizde!
11 aylık bir bebeğin kanı, savunmasız bir annenin kanı bulaştı ellerinize!
Size söyleyecek o kadar çok laf var, var da sizin tek birini anlayacak kapasiteniz yok!
Erdoğan düşmanlığı (nedense artık) gözünüzü, vicdanınızı kör etmiş?
Peki niçin? Hangi zıkkımlandığınız mekan kapatılmış?
Neyinize karışılmış?
Hiç lami cimi etmeyin! Bu cinayete ortaksınız!
Evet, Zülfüyare dokundunuz!
Bundan böyle, görev başında hiçbir güvenlik görevlisi, sanmam ki size merhamet etsin!
Ve peşinen de şunu söyleyelim, bundan sonra olacaklardan siz sorumlusunuz!
Ve Batı ülkeleri, sakın şimdiden sonra, PKK tüm yan kuruluşlarına sahip çıkmaya, “insan hakları, hürriyet, falan diye bize ders vermeye kalkmayın!
Yoksa size: 11 aylık bebeğin insan haklarını hatırlatırlar!
Bu menfur olayın kurbanlarına Allahtan Rahmet diliyor, başta acılı babanın nezdinde, tüm ailesine ve tüm TSK’ya başsağlığı ve metanetler diliyorum!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam