İstanbul ve İmamoğlu

İBB'nin 2021 Yılı bütçesi 28 milyar 900 milyon iken, 43 milyar 650 milyon TL çıkartılmış dev bir bütçe haline gelmiştir. İşte bu dev bütçeyi yönetmek, bunu halka hizmet olarak planlamak, sosyal belediyecilik anlamında çalışmalar yapmak, şehrin gelişimi için, ulaşım ve trafik yoğunluğunu çözmek için, turizmi, kültürü ön plana çıkarmak ve şehri yeniden planlamak için gerekli çalışmalar yapmak gerekirken, beceriksiz ve basiretsiz bir İmamoğlu ve ekibi ile karşı karşıyayız. İBB Başkanımı, yoksa fenomen bir kişilik olma yolunda mı ya da niyeti CB adayı olmak mı halen karar verememiş durumda. Araf'ta kamış ne yapacağını bilmeyen bir kişilik.

2019 yılında yazdığım bir yazıda söylemiştim, "Ekrem İmamoğlu İstanbul'u asla yönetemez" demiştim.
Neden yönetemez?
Beylikdüzü'nde ki çalışmaları hakkında bir araştırma yaptım. İlçede belediyecilik konusunda hiçbir şey yapmamış ama kendi ticareti ve müteahhitlik anlamında çok çalışmış, başta kendisini ve tüm ailesini emlak zengini yapmış. Zaten bunu anlamak için müneccim olmaya da gerek yok.

Bir diğer konu ise Recep Tayyip Erdoğan döneminden başlayıp rahmetli Kadir Topbaş döneminde zirve yapan bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi vardı. Aslında o kadar kolay yönetilebilecek kurumsal, sistematik, profesyonel bir şekilde yönetilen aynı zamanda tüm şirket ve kurumları kar eden ve işleyen sistem vardı. Bunlar bu sistemi karşılarında gördüklerinde inanın bana, elleri ayakları birbirlerine dolandı.

İşte oturdular ve kendi planlarını nasıl hayata nasıl geçirebiliriz diye çalışmaya başladılar. Önce sistemi mükemmel yöneten personeli bertaraf ettiler, 15.000 kişiyi işten çıkarttılar. Daha sonra yapılan işleri, ihaleleri iptal ve durdurma yöntemleri ile devreye almaya başladılar. Güya yönetim sistemi içerisine dâhil ettikleri liyakatsiz, işin ehli olmayan kişileri şirket ve kurumların başına yönetici yaptılar.
Daha bir yıl geçmeden kendi öz bütçesi yeterli olduğu halde yurt dışı kredi arayışlarına başladılar. Pandemi sürecinde halka dokunacak tek bir faaliyet dahi yapmazken, ramazan kolisi adı altında yapılan ihaleyi çok yüksek rakamlarla tanıkları firmalara verdikleri ortaya çıktı.

İETT'yi araçların yandığı, yollarda kaldığı iflasın eşiğine geldiği bir kurum haline getirdiler. Yapılan tamir bakım ihalesi yine yandaş bir firmaya verdiler, işin ehli olan firmaya sen yetersizsin dediler.
İnanın Ekrem İmamoğlu bu süreçte köşeyi defalarca dönüyor. Çünkü en iyi yaptı iş bu. Daha birçok şey sayabiliriz aslında. İstanbul'un dertleri dışına her şeyle meşgul oldu. Sel oldu tatile gitti, yangın oldu tatile gitti, kar yağdı keyfe keder yemeğe gitti. Bu beceriksiz, bu basiretsiz İmamoğlu'nu herkes izliyor, görüyor.

Şimdi tüm bunlar neden oluyor? Bakın adam İstanbul'u kendi yönetmiyor.
Peki, kim yönetiyor?
Kimse kusura bakmasın yedi kocalı Hürmüz'ü bilirsiniz. İş böyle olunca her birinin talebini, isteğini yerine getirmek zorundasın. Aksi halde bırakırlar seni, tek başına kalırsın.
Kim bunlar, neden bahsediyoruz?
Tabi ki bu seçimi kimlerle kazandıysa onlara tabi olmak zorunda kendisi. HDP- PKK- İP- FETÖ- SAADET ve küçük ortakcıklar var, onları unutmayalım. Yönetim kademelerinde çalışan personellerde, İSPARK- İETT gibi önemli işletmeler kimlerde çok belli oluyor. Şu an bu İşletmeler batma noktasına gelmiş durumda. Hal böyleyken İBB' de batmak üzere, daha üç yıl dolmadan tarihte görülmemiş bir borç içine girilmiş vaziyette.

Eyy İmamoğlu şimdi hoplayıp zıplıyorsun, suya zam, ekmeğe zam, ulaşıma zam. Hayırdır? Sen sosyal belediyecilik nedir bilmez misin? (Bilmezsin) Sosyal belediyecilik direk halkın yaşam koşullarını birçok alanda sübvanse etmek değil midir?
Hangisini yaptın, yapıyorsun? Ağlayıp sızlayacağına suyu, ulaşımı, ekmeği halka ucuz fiyat ile neden vermiyorsun? İBB Bütçesini nereye kimlere akıtıyor da bu kadar borçlanıyorsun? İBB Bütçesi içinden 900 milyon reklama kaynak ayıracağına bu paranın %80 kısmını ulaşım, su ve ekmek maliyelerini sübvanse etmek için kullansana. Yapamazsın çünkü sen birilerini doyurmak zorundasın buna mecbursun.

Şimdi "İSKİ'yi batırmak istiyorlar, siz kimsiniz" diyorsun. İyi bak; İBB'de Meclis çoğunluğu AK PARTİ ve MHP'de. Yani yok öyle, kafana göre gidemezsin. Sanırım Kemal Kılıçdaroğlu senin ipini çekti. Şimdi Cumhurbaşkanı adayı olma şansında kalmadı, İBB kaynaklarını da tükettin. Sen şimdiden sonra bir İlçe Belediye başkanı dahi olamazsın!

Daha önce iki kez demiştim İmamoğlu bir balon gibi şişirdiler bunu bilerek yaptılar, aslında ona zarar verdiler. Şimdi o balona ilk iğneyi Meral Akşener batırdı ve patlattı. Rabbiyesiri unuttu. Verdi gazı reklam ücretlerini ödettirdi, İstanbul'daki masraflarını ödettirdi. Şimdi ise Kemal beyin koltuğunun altına girdi.

Ah İmamoğlu; yazık seni bu duruma düşürenlere utansın. Hani "Meral abla" diyor ya, Müslüm Gürses "batsın bu dünya batsın, anasını satayım" diyor ya. Gerçi onu söyleyen Müslüm Gürses değil, onun bile farkına varamıyor. Ama Orhan Gencebay'ın "batsın bu dünya" diye söylediği o harika şarkısı sana çok yakışıyor. Rahatlıkla söyleyebilirsin. Çünkü battınız gerçekten, İstanbul'u batırdınız.

İstanbul halkı bunun hesabını önce 2023 seçimlerinde, sonrada 2024 seçimlerinde sandıkta sizlere soracak. Soracakta koskoca beş yıl kaybedilmiş olacak ne yazık ki.

Son söz!
Siz yönetemiyorsunuz.
Siz beceremiyorsunuz.
Siz beceriksizsiniz…
OGÜNhaber