Açılışa gittiğimizde Ekrem Bey bizi karşıladı ve protokole geçtik gerçekten samimi bir ev sahipliği göstermişti. Kendisi İBB ile gayet uyumlu çalıştıklarından, hatta "Kadir abi" diye hitap ettiği rahmetli Kadir Topbaş ile de diyaloglarının oldukça iyi olduğundan bahsetmişti.
Sıradan bir ilçe Belediye başkanı bir yapısı vardı. Kendisinde özel bir farklılık hiç görmedim gerek sohbet sırasında, gerekse açılış sırasında. Aradan zaman geçti ve İBB adayı ile ilgili ismi dolaşmaya başladı. İnanın adaylığını hiç ihtimal dâhilinde görmedim.
Daha sonra bu isim muhalefet ortak adayı olarak İBB Başkan adayı yapıldı. Valla ne yalan söyleyeyim ben şaşırdım, çünkü başka isim yok muydu? Tabi ki vardı. Seçim startı verildiğinde sahada çalışma şeklinden vadettiklerinin tümünün gelecekte yalan olacağını ve halkımızı bu konuda kandırdığını açık ve net görüyordum.
Ben İBB seçimleri sürecinde Sn. Binali Yıldırım Başkanımızın yakın çalışma ekibinde görev aldım ve özellikle İmamoğlu çalışmalarını ve mitinglerini yakından takip ettim. Tuzla ilçemizde yaptığı mitingde ne kadar boş ve yalan olduğunu, kurgu yaptığını ve sadece insanları kandırarak oy alma çabası içinde olduğunu gördüm ve raporladım. Tuzla'da halka "İDO seferlerini hemen başlatacağız, ondan kolay ne var, hemen seçimden sonra seferler başlayacak" dedi. Ne oldu? Üç yıl geçti hiçbir çalışma yok yapılmadı.
Tuzla'da bulunan katı atık tesisi için, "biz kaldıracağız Tuzla sınırları dışına çıkaracağız onlar beceremez ben yapacağım bakın göreceksiniz" diye bir başka yalan vaadi vardı ben o mitingi de takip ettim. Ne oldu? Üç yıl oldu aklında bile yok, çünkü o gün söylemesini istediler çıktı söyledi, amaç yalan ve algı ile oy almak. Daha birçok söz verdiği ama tek bir çalışma yapmadığı proje ve vaatler sayabilirim.
Muhalefete yakın görsel ve yazılı basın, verdi İmamoğlu'na gazı, şişirdiler balonu, sürdüler sahaya. Birileri tatmin olmamıştı veya İmamoğlu'na verilen gaz yeterli gelmemişti sanırım yeni bir strateji ile yeni gündemler belirlemeye başladılar.
İmamoğlu'nu İBB Başkanlığı kesmemişti. Peki, ne olacak? Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı adayı yapmaktı dertleri.
Çok önemli bir makam!
Pohpohçular yine başladılar gaz vermeye. İstanbul'da belediyecilik anlamında hiçbir şey yapmazken, üstüne üstlük skandal geziler, tatiller, karda esaretinde yabancılarla yemek yemeler, temel atmama törenleri, açılmış metro çalışma alanlarına toprakla kapatmalar, İETT rezillikleri ile gündeme gelmeye başladı. Rezillikler ortada fakat her programda İmamoğlu'nun adaylığı gündemde.
Vallahi pes doğrusu.
2019 Seçim sonrası yazdım, "bu bir balon" dedim inanmadılar. "Yakında patlayacak" dedim umursamadılar. Nihayet öyle bir gaz verildi ki (dünya gaz sıkıntısı çekerken) ve sonunda "Karadeniz turu" dedi çıktı yola Rize'de balon patladı. Öyle patladı ki artık o kendisini gazlayan yandaşları dahi çıldırdı ve noktayı koydu.
Ya Allah aşkına, bu kişiyi hangi akılla Dünya Liderimiz Sn. Recep Tayyip Erdoğan ile aynı kefeye koymaya kalktınız? Böyle bir saçmalığa inanlar oldu galiba. İnanın gülmek geliyor içimden.
"Kanal İstanbul'u istemiyorum" demesinin tek nedeni işte verilen gazla yaptığı açıklamalardır. Sık sık bu konu üzerinden Cumhurbaşkanımızla polemik yaratmak ve gündem oluşturmak için çabaladı ve de aslında başardı. Bizim arkadaşlarımızda yardımcı oldu istemeyerek, çünkü bu tür kişileri ne kadar muhatap alırsanız o kadar kendisi gündemde olur ve öyle oldu. Kendisini bir nimetten saydı. Gerçi geç olsa da kendi şakşakçıları da onun ne olduğunu gördü ve anladı.
Sonuç olarak; altılı ittifak dağılma noktasına geldi ve bir aday halen bulunamadı. Ne Ekrem İmamoğlu, ne Mansur Yavaş aday olmaz, olamaz. Kemal Kılıçdaroğlu Millet İttifakı'nın adayı. Artık bu kesin.
2023 Haziran seçimleri şimdiden Cumhur İttifakı zaferi ile sonuçlanacak ve Recep Tayyip Erdoğan yeniden seçilmiş olacak inşallah. Oy oranı ise %52,6.
Hayırlı uğurlu olsun şimdiden…