Analar için bir evladının kaybolması, ona ulaşamıyor olması, ondan hiçbir haber alamıyor olması en acı olaydır. Ölmüş olsa annesi evladının mezarına gider ve ona dualar eder, sık sık ziyarette bulunur. Ama kaybolmuş, akıbeti belli olmayan kaçırılmış evladı içinde her gün o ana ölür, o ana her gün ağlar, her gün gözü yolda olur.
Bir anayı düşünün, bir gece ansızın kapısına silahlı teröristler gelir, biricik evladını yani canını ondan çekip alırlar. Fakat ana ne kadar bağırsa da, çağırsa da, ağlasa da hiçbir işe yaramaz. 9 ay 10 gün karnında taşıdığı, hastalığında, iyi gününde, kötü gününde, okula gidişinde, yiyeceğinde, içeceğinde adeta üzerine titrediği yavrusunu koparıp almanın ne anlama geldiğini sadece analar bilir. İşte onlar Diyarbakır anaları.
HDP İl Binası önünde Hacir'e Ana ile başlayan haykırış, evlatları için çırpınış 1-5 -10 -20 derken bugün 30 anayı geçti. Evet tehditlerden korkmayıp baskılara aldırmayan cesaret dolu analar artık evlatları için o kapının önündeler. Neden o kapının önündeler? Çünkü onlar biliyorlar ki evlatları o kapıdan çıktı.
HDP aslında hiç olmaması gereken bir parti. Evet; demokratik ortamda demokrasiyi savunan, ülkenin geleceği için muhalefet üreten siyasi partiler şart. Eyvallah. Tabii ki buna her ortamda ihtiyaç var, ama HDP'nin böyle bir parti olmadığını bu analar açıkça ortaya koyuyor. HDP'nin kuruluş amacı net ve açık bir şekilde bellidir. Terör örgütü PKK'ya maddi ve lojistik destek sağlamak. İşte bun tam olarak yapıyor ve uyguluyorlar. Kurdukları gençlik örgütlerinin alt yapısında gençleri ilçe ve il binalarında toplayıp devletini kötülemek, devletini düşman gibi göstermek yatıyor. Bu kara propagandayı yaparak, gençlerimizi kandırıp dağa getirmelerini ellerine silah vermelerini ve bu silahı devletine milletine ve askerine çevirmelerini sağlıyorlar.
Bakın günlerdir analar o kapıda evlatlarının akibetini öğrenmek için bekliyorlar. Bir tane HDP’li yönetici çıkıp tek bir cevap dahi vermiyor, hatta bir de bu ailelere hakaret ediyorlar. Yeri gelmişken şu konuyuda özellikle vurgulamak isterim. Bu aileleri devletimiz iyi korumalı, çünkü biliyoruz ki bu aileleri onlar tek tek tespit ettiler. Allah korusun işin sonunda PKK bu ailelere karşı hain bir plan içine girebilir.
Demokrasiden bahsediyoruz fakat, demokrasiyi savunan bir siyasi partiymiş gibi "6 milyon kişinin oyunu aldık" diye ortaya çıkanlar, bugün oylarını aldıkları insanların evlatlarını onlardan koparıp dağa çıkartıp, çatışmalara gönderiyorlar. Kime karşı? Devletinin askerine karşı, amacı hiç bilmiyorlar amaç zaten yok ki. Maalesef bunca zamandır ana babalarda sesini çıkaramıyorlardı. Şimdi o ses çıktı inşallah çığ gibi büyüyor ve büyüyecek. HDP yöneticileri sessiz. Çünkü seslerini çıkaramazlar, böyle bir şey beklemiyorlardı. Zaten PKK emir komutasında oldukları içinde ses çıkarma şansları asla yok.
Doğu ve Güneydoğu halkımız gerçekten artık neyin ne olduğunu anlamış durumda. Bundan birkaç yıl önce ilçelerin, köylerin içine çukurlar kazılıp Türk devletine karşı büyük bir plan yapanlar bugün artık bitme noktasına geldi. Özellikle son 1-2 yıldır dağ çıkışlar oldukça azaldı. Güvenlik güçlerimiz şu günlerde terörle mücadelede adeta tarih ve yazıyorlar ve bu devam edecek. Terörün kökü kazınana kadar devam edecek. HDP pes edecek, PKK yok olacak. Hamd olsun bütün plan program çalışmalar buna göre. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları buna göre. İçişleri Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız, terörle mücadeleden sorumlu tüm birimlerimiz şu anda Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarını yerine getiriyorlar.
Yıllarca bu ülkenin kazanımları terörle mücadeleye harcandı ve harcanmaya devam ediyor. Bunu kasıtlı olarak batılı ülkelerin, Amerika ve İsrail gibi ülkelerin ve devletlerin ülkemizi zayıflatmak için yaptırdığını, terör örgütlerini her türlü beslediklerini bizler çok iyi biliyoruz.
Hadi HDP'yi biliyoruz sesini çıkaramıyor da CHP nerde neden kankası HDP’ye seslenmiyor "verin şu anaların çocuklarını" neden diyemiyor. Nedeni çok belli değilmi ? Onlar artık Mustafa Kemal Atatürkün kurduğu partinin zihniyetinde değilde ondan. Maalesef CHP; PKK-PYD-FETÖ gibi örgütlere tek laf etmiyor. TBMM dahil her alanda resmen savunuculuğunu yapıyor ama kendi devletini sınırların dışında satmaktan geri durmuyor. PKK’ya "verin şu anaların evlatlarını" diyemiyor, "silahları bırakın" diyemiyor. Ama kendi devletine ülkesine gelecek ve dış tehditlere karşı kalkan olacak olan S-400 leri "niye alıyorsun" diyor. "Kime karşı kullanacağız" diyor. Vah! Vah! ama çok görmemek lazım beyin bu kadar çalışıyor. Zaten kendileri 24 Haziran seçimlerinde HDP'nin TBMM ne girmesi için önemli gayret içinde oldular. İstanbul da HDP ve FETÖ ile kol kola girdiler.
Diyarbakır'da analar ağlıyor, Diyarbakır'da analar evlatları için feryat ediyor beyler Diyarbakır'da neden yoksunuz? neden o analara kulak vermezsiniz. Bakın bu anaların feryadı çok büyük. Çok anlamlı Çok. Bu analar ölümü dahi her şeyi göze almış, tek amaçları canları, ciğerleri yani evlatları.
Bu çırpınış bu feryatlar Siyaset Üstü feryatlardır.
80 Yaşındaki Hurinaz teyzenin 24 yıldır haber alamadığı kapıları gözlediği bu ana bir umud için gelimiş ve çırpınıyor.
Saf, temiz, açılı yürek duyun. Duymazsınız işinize gelmiyor tabiki.
Sakın ola başka taraflara çekmeyin, biraz Omurgalı olun.
PKK-DHKPC Terörist cenazelerine koşa koşa giden vekilleriniz var biz biliyoruz.
Ağlarsa analar ağlar, Yanarsa Analar yanar onlar.
Gerisi boş ağlar!