Gerçekten de, doğal olarak, meslekte yarım asra yaklaşmış olsa bile, bir gazetecinin, sadece ''normal'' hayat tarzını sürdürebileceği ve yaşayacağı biliniyor. Ne var ki, manevi mirasın zenginliği, gözleri kamaştıracak kadar ''görkemli'' anılar, belgeler ve fotoğrafları kapsıyor. Mütevazi bir isim olarak, yaşadığımız mesleki hayatın renkliliği ve boyutu, en büyük mirasımız, hazinemiz oluyor. Bugünlerin yükselen trendi cumhurbaşkanlarının, toplantı, gezi ve davetlerine yıllardan beri katılmamız, anı, belge ve fotoğraf koleksiyonumuzu, göz kamaştırıcı hale getiriyor. İşte, yılların kurt politikacısı ve Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile bir deniz sefası sonrası görüntü. İşte, 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile ilginç bir enstantane. İşte, 27 Mayıs ihtilalinden sonra Cumhurbaşkanlığına oturan Cemal Gürsel. İşte, yine bir ihtilal sonrası Cumhurbaşkanı olan Kenan Evren. İşte, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal... ...Ve işte 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Sanılmasın ki Cevdet Sunay, Fahri Korutürk ve 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile herhangi bir gazetecilik anılarımız, görüntülerimiz yoktu. Sadece bir çırpıda, 47 senelik arşivimizden ayıkladığımız fotoğraflar ''geçmiş zaman olur ki'' ve aktüaliteye öyle uyuyor ki, yayınlamadan edemedik. 11. Cumhurbaşkanı ile de benzer görüntüler, gazetecilik mesleğimizin şimdiden beklentileri arasında yer alıyor. Ancak, dikenli Çankaya yolunda Gül'ün tökezlemesi, şimdilik 11. Cumhurbaşkanı'nın isminin bile telaffuzunu zorlaştırıyor. Yine de belli olmaz, politikada değil ayların, günlerin saatlerin bile değeri bulunmuyor. Hele gündemin her an değiştiği bir ülkede Cumhurbaşkanı olmak, anlaşılan çok zor şartlar gerektiriyor.
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/06-12.Mayıs.2007/Sayı:19