Yeter Artık !

Hatta çoğu kez; ''Kışla ve Cami'' ile uğraşılmaması, en azından ''el atılmaması'' ciddi bir şekilde uyarılıyor.


''Cami'' ve ''Kışla''ya dikkat her Türk vatandaşının hem sorununu hem de bir yerde sorumluluğunu öne çıkarıyor.


Oysa, ne yazık ki, önce ''cami'' şimdilerde de ''kışla'' gündeme getirilmiş bulunuyor.


Karşılıklı bunca ''söz'' ve ''bildiri'' düellosundan sonra, artık durmanın, durulmanın sakin olmanın tam zamanı yaşanıyor.


Dünyanın siyasi ve ekonomik konjöktürü ''sıcak'' bir şekilde gelişirken, böylesi atmosfer her şeyden önce ülkeye ''zarar'' getiriyor.


Tabii ki, demokratik rejimin en büyük icabı ''düşünme'' ve ''görüş'' özgürlüğünün kısılmaması gerekiyor.


Ne var ki, unutulmamalıdır ki, özgürlüklerin de, daima bir sınırı bulunuyor.


Kısaca ve açıkça diyeceğimiz şudur ki; ülkenin gerilimden gerilime, krizden krize, sürükleme lüksü sadece iç ve dış düşmanlara yarar getiriyor.


Dün de değindiğimiz gibi; ''artık bütün kurum ve kuruluşların,  kendilerine ''çeki düzen'' verme dönemi yaşanıyor.


''Cami ve kışla''nın bir yana bırakılıp, sorunların en azından ''dondurulması'' gerçekten de ''ehemmiyet'' arz ediyor.


Ülkemizi bu gerginlikten, aziz şehitlerimizin kemikleri daha fazla sızlamadan kurtarmamız gerekiyor.

 


kakin@ogungazetesi.com.tr
OGÜN-WEB / 05.03.2008  16:55
OGÜNhaber