Emaneti özenle korumak, aynı kıvanç ve aynı inançla nesilden nesile geçmesini sağlamak da en büyük görevimiz oluyor.
30 Ağustos 1922'de kahraman ordumuzun gerçekleştirdiği ''Büyük Zafer''in bayramını gurur ve inançla kutlamanın coşkusu yaşanıyor.
Şükürler olsun ki, bu millet hem Malazgirt, hem de Dumlupınar'la ''gurur'' duymanın ötesinde, ebediyete dek her yıl bu heyecanı sürdürme bilincini yaşıyor.
86 yaşındaki ''Büyük Zafer''in bütün dünyaya hatta ülkemize hatırlatacağı çok şeyler bulunuyor.
Her şeyden önce, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Cumhuriyeti koruma ve kollama görevini ''30 Ağustos'' ile birlikte üstlendiğini unutmamak, unutturmamak gerekiyor.
''30 Ağustos''un şuurunda, bu temelin yattığının altını çizmek icap ediyor.
Bu şuuru sarsacak her türlü eylemin, karşısında Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bulduğu ve bulacağı bir kez daha vurgulanıyor.
ASKERLERİN DUYARLIĞIAsker, her zaman ve her yerde, Cumhuruyet'in bekâsı için uyarılarda bulunuyor.
Askerlerin duyarlılığını görmezlikten gelmek, Cumhuriyet'in ilkelerini aşındırma eylemlerine kalkışmak, her zaman ülkede huzuru bozuyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kararlılığını, şu veya bu şekilde, her ne çeşit olursa olsun, her fırsatta sınamaya kalkışmak, askeri daha da fazla duyarlı hale getiriyor.
Oysa bu ülkede asker ile millet, birbirini bütünleyen etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan üstün değerler.
Birinin yokluğu, öbürünün varlığını tehdit eden bu değerleri birbirinden uzaklaştırmamak bizlere düşüyor.
Milletçe yaşadığımız ''26 Ağustos'' ve ''30 Ağustos''lar, bu yakınlaştırma ve birleştirme için, ''muhteşem'' günler olarak değerlendiriliyor.
BU KRİTİK GÜNLERDEHele, bu kritik günlerde, ''30 Ağustos''un ne kadar önemli olduğu, ne kadar gerekli olduğu, kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Gerçekten de, ''26 Ağustos'' ve ''30 Ağustos'' ruhu, şu sıralarda Türkiye'nin muhtaç olduğu bir kaynak, bir güç halini alıyor.
Yaşadığımız zor günler, 26 Ağustos 1071 ve 30 Ağustos 1922'lerin ruhunun şahlanmasını gerektiriyor.
Ne var ki, 26 Ağustos ile 30 Ağustos'u aynı pota içinde değerlendirmek icap ediyor.
Yaşasın ''26 Ağustos''lar...
Yaşasın ''30 Ağustos''lar...
Nice ''26 Ağustos''lara...
Nice ''30 Ağustos''lara!..
kakin@ogunhaber.comOGÜN/24-30.Ağustos.2008/Sayı:87/Sayfa:06
Gazete baskısı için tıklayınız.