Velevki İddianame Temelsiz !

Her şeyden önce, bu gibi ''kaygan'' ahvallerde, ''ülke güvenliği'' daha da önem arz ediyor. Yani, demokratik rejimin yanı sıra, hukukun üstünlüğünün de ''zedelenmemesi'' gerekiyor. Kısacası, siyasi ve ekonomik hayatın, sağlıklı yürümesi için, her şeye rağmen, bütün organlarıyla ''işleyen'' mekanizmanın varlığını titizlikle korumamız icap ediyor.

Özellikle AK Parti ve ona gönül veren, ona oy veren seçmenleri ''tedirgin'' eden Yargıtay Başsavcısı'nın, ''partiyi kapatma istemli'' iddianamesini ''serinkanlı'' karşılayıp karşılamamak sorusunu ''tartmak'' gerekiyor. Nihayet, hukuki bir süreç başlatılmış bulunuyor. Daha önceki hem de kısa bir süre önce, başka bir parti için de aynı işlemin yürütüldüğü hafızalardan silinmiyor.


''Velevki'' iddianame AK Parti ve bazı çevrelerde, medya organlarında ''temelsiz'' sayılıyor. Ne var ki, asıl kararı Anayasa Mahkemesi'nin vereceğini de herkes biliyor.

Böylesine, işleyen bir süreç varken, ortalığı velveleye vermenin zararı kanımızca önce AK Parti'ye sonra da sisteme oluyor. Her şeyden önce, AK Parti'ye hem de Anayasa Mahkemesi'nde ''laik''liğe karşı olmadığının ispat fırsatı, ''altın tepsi'' ile olmasa bile sunuluyor.

Şimdi, hem AK Parti kurmaylarına, hem çoğu medyaya hem diğer kişi ve kurumlara gayet ''serinkanlı'' bir şekilde ''sabır'' gösterme düşüyor. Yoksa, karşılıklı iddialar, hatta sataşmalar, zaten ekonomik krizi ''bire bir'' yaşayan ülkemize, daha fazla zararlar getireceğini herkes kabulleniyor.


Üstelik, demokratik bir ortamda, ''hukukun üstünlüğü'' nün kemirilmesi, beraberinde daha ''vahim'' gelişmeler getirebileceği de biliniyor.

Öncelikle, ''krize dur'' demenin, diyebilmenin ortamını önce yaratıp sonra ''asgari müşterekleri'' kabullenip yaşamamız kaçınılmaz bir ''koşul'' oluyor. Sükunete, itidale çağrıyı desteklememek, eşyanın tabiatına da ters geliyor.

 


kakin@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/23-29.Mart.2008/Sayı:65/Sayfa:06
OGÜNhaber