Uzlaşma Noktasına Doğru!
Gerçekten de, gazeteniz OGÜN'ün bu haftaki nüshasında, ''Bir an önce, siyasi kıskaçtan kurtulup, global ekonomik dalgalanmadan korunmalıyız'' görüşünü lanse eden yayınımıza benzer girişimlerin hem de ''sağduyuya çağrı'' temeli üzerinde yapılması, içine düşülen durumun hassasiyetini adeta ortaya çıkarıyor.
Önce, Türkiye Barolar Birliği, sonra TÜSİAD arkasından da, Türkiye Odalar Birliği'nin ''sağduyu'' çağrılarına olumlu yanıtlar vermek gerekiyor.
Bu arada, bizzat İlhan Selçuk'un, Başbakan'dan ''sükunet'' istemi ve buna Erdoğan'ın ''olumlu'' cevabı kamuoyunda şimdiden, nisbeten olsa bile ''ferahlık'' getirmiş bulunuyor.
Her ne kadar CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''sağduyu çağrıları''nın yanlış anlaşılabileceğine dair uyarıları varsa da, öncelikle krizin dondurulması önem arz ediyor.
Tabii ki, demokratik bir düzen içinde, ''hukukun üstünlüğü''nün de korunması icap ediyor.
Daha doğrusu, her kişi, kurum ve kuruluşun; hem demokrasi, hem hukuk kurallarının ''teminatı'' altında olduğu yavaş yavaş anlaşılıyor.
Zaten gazeteniz OGÜN, ''sağduyu çağrısı''nı aşağıdaki nedenlerle kamuoyuna yöneltmiş bulunuyor.
1-Çökme noktasına gelen dünya ekonomisinin en çok tehdit ettiği ülkeler arasında Türkiye'nin öncelikli yer aldığının bilinci içinde olunmalı.
2-Anayasa Mahkemesi'ne intikal eden parti kapatma sürecini, her hangi bir nahoş olaya sebebiyet vermeden sabırla beklemek lazım.
3-Çeşitli söylenti ve iddialara sebep olan Ergenekon operasyonunun zanlılarının bir an önce hazılanacak iddianame ile birlikte yargıya sevk edilmesi ve duruşmaların çok süratli görülüp neticelenmesi gerekiyor.
4-Türk Silahlı Kuvvetleri'nin amansız harekatlarıyla büyük güç kaybeden terör örgütü PKK'nın, bu belirsizlik ortamından yararlanarak yeniden toparlanmasına imkan vermemek icap ediyor.
Nereden bakılırsa bakılsın, ülkeye dalga dalga yayılan ''sağduyu çağrısı''nı kesinlikle desteklemek, bir yerde görevimiz oluyor.
Böylece gazeteniz OGÜN'ün ''sağduyu çağrısı'' bir kez daha tarafımızdan tekrarlanıyor.
kakin@ogungazetesi.com.tr
![]()
25.Mart.2008 - Salı - 16:53
Önce, Türkiye Barolar Birliği, sonra TÜSİAD arkasından da, Türkiye Odalar Birliği'nin ''sağduyu'' çağrılarına olumlu yanıtlar vermek gerekiyor.
Bu arada, bizzat İlhan Selçuk'un, Başbakan'dan ''sükunet'' istemi ve buna Erdoğan'ın ''olumlu'' cevabı kamuoyunda şimdiden, nisbeten olsa bile ''ferahlık'' getirmiş bulunuyor.
Her ne kadar CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''sağduyu çağrıları''nın yanlış anlaşılabileceğine dair uyarıları varsa da, öncelikle krizin dondurulması önem arz ediyor.
Tabii ki, demokratik bir düzen içinde, ''hukukun üstünlüğü''nün de korunması icap ediyor.
Daha doğrusu, her kişi, kurum ve kuruluşun; hem demokrasi, hem hukuk kurallarının ''teminatı'' altında olduğu yavaş yavaş anlaşılıyor.
Zaten gazeteniz OGÜN, ''sağduyu çağrısı''nı aşağıdaki nedenlerle kamuoyuna yöneltmiş bulunuyor.
1-Çökme noktasına gelen dünya ekonomisinin en çok tehdit ettiği ülkeler arasında Türkiye'nin öncelikli yer aldığının bilinci içinde olunmalı.
2-Anayasa Mahkemesi'ne intikal eden parti kapatma sürecini, her hangi bir nahoş olaya sebebiyet vermeden sabırla beklemek lazım.
3-Çeşitli söylenti ve iddialara sebep olan Ergenekon operasyonunun zanlılarının bir an önce hazılanacak iddianame ile birlikte yargıya sevk edilmesi ve duruşmaların çok süratli görülüp neticelenmesi gerekiyor.
4-Türk Silahlı Kuvvetleri'nin amansız harekatlarıyla büyük güç kaybeden terör örgütü PKK'nın, bu belirsizlik ortamından yararlanarak yeniden toparlanmasına imkan vermemek icap ediyor.
Nereden bakılırsa bakılsın, ülkeye dalga dalga yayılan ''sağduyu çağrısı''nı kesinlikle desteklemek, bir yerde görevimiz oluyor.
Böylece gazeteniz OGÜN'ün ''sağduyu çağrısı'' bir kez daha tarafımızdan tekrarlanıyor.
kakin@ogungazetesi.com.tr
25.Mart.2008 - Salı - 16:53