Flaş/Yorum
Gerçi, şekil olarak sınır ötesi de olsa, komşu bir ülkeye askeri operasyonun yapılması pek ''tasvip'' görmüyor. Ancak, bir ülkenin bölünmez bütünlüğünü ''tehdit'' edici başta ''terör'' olmak üzere her türlü eylemin de, en süratli ve şiddetli şekilde önlenmesi gerekiyor.
Aslında, halkımızın çoğunluğu geleceğimizi ''tehdit'' altında tutma cüretini göstermeye yeltenen PKK'nın tamamen ''zararsız'' hale getirilmesini bekliyor ve istiyor.
Yüzbinlerin sabrı taşıyor. Muhalefet partilerinin çoğu da, milletimizin bu ''haklı'' isteğini her fısatta destekliyor ve iktidarı sigaya çekiyor.
Ne var ki, bir türlü şu veya bu şekilde harekete geçilemiyor. ABD ve Türkiye arasında, ayrıca iç içe ABD ile Irak ve Irak ile Kuzey Irak Yönetimi, Kuzey Irak Yönetimi ile PKK arasında ''gizli'' görüşmelerin, mütabakatların hatta anlaşmaların varlığından bahsediliyor. Durum hangi süreçte olursa olsun bir türlü ilerlemenin olmaması, ister istemez hem ''tedirginlik'' hem ''üzüntü'' hem de ''telaş'' doğuruyor. Sanki Türkiye'de sessiz sedasız ''şok'' yaşanıyor.
Aslında, askeri harekatı başlatmamakla ''başarılı'' manevra yaptığı vehmine kapılan hükümeti zor günlerin beklediği şimdiden anlaşılıyor.
Eğer, elle tutulan bir durum olmazsa, ve Türkiye'nin bir ''oyalama'' taktiğine maruz kaldığı gerçeği ile karşılaşılırsa, siyasi bir kriz bile ülkeyi bekliyor.
Yine nazarlardan kaçmıyorsa, iktidar ''medya'' diyerek ''Alevilik'' diyerek ''tehlikeli'' konu ve sorunları ortaya atıp, gündemi değiştirmeyi amaçlıyor. bu arada, sıkı ziyaret trafiği de asıl gündemi karartmanın ''cabası'' oluyor.
Her şeye rağmen, Türkiye'nin bir oyuna çekilmediğine inanmak icap ediyor.
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/2-8.Aralık.2007/Sayı:49/Sayfa:08