Bir sene önceki FLAŞ'ta ''Bakalım zaman ne gösterecek'' başlığı altında aynen şunları belirtmiştik. ''Tam 47 yıl önce ‘muhabir' olarak başlayan gazetecilik hayatımızda, çilekeş olduğu kadar renkli olan mesleğin çeşitli kademelerinde çalışma fırsatı yaşadık.
Gerçekten de, taşra muhabirliğinden, Genel Yayın Müdürlüğü'ne kadar mesleğin bütün safhalarını sindire sindire yaşadık.
Bütün güçlüğü, zorluğu ve sorunlarıyla ‘dolu dolu' yarım asıra yakın gazetecilik serüveninde hiçbir zaman ‘kompleks'e kapılmadık. Zaman oldu, tam 1 milyon 256 bin satan gazeteyi yönettik. Zaman oldu, tirajı sadece 30 bin olan gazeteler için kolları sıvadık.
Günlük yorumlar, seri röpörtajlar hazırladık. Ve zaman oldu ‘haftada' bir olsa da yazmaya, birikimlerimizi, sağduyumuzu aktarmaya devam ediyoruz. Bakalım, zaman daha neler gösterecek.''
OGÜN'e başlangıçta ''Genel Yayın Danışmanı'' olarak intisap etmiş, daha sonra gösterilen candan ilgi ve istek üzerine ''Genel Yayın Yönetmeni'' sıfatını kabullendik. Haftalar haftaları kovalarken, bir yılımızı tamamlamış bulunuyoruz. Aslında, tam bir gazetecilik heyecanı içinde geçtiği için, bir senenin ölçüsü kalmıyor.
Gerçekten de, bütün başarıları, bütün ''hata''larıyla gelip geçen bir yılın bitimiyle önümüzde ikinci senenin kilometre taşları görünüyor. Yeri gelmişken, ''büyük gazete'' veya ''güzel gazete'' veya ''en yüksek tirajlı gazete'' tesbitleri, sloganlarının ''izafi'' olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Japonya'da gazetelerin tirajı milyonlarla ifade ediliyor.
Günde 15 milyon satan bir gazetenin yanında, bütün gazete satış toplamı beş milyonu bulan bir Türkiye'ye göz atarsak, medyanın bir ''çıkmaz'' içinde olduğunu kabulenmek icap ediyor.
Günlük satışları 700 veya 125 bin, 40 bin, 30 bin gözüken çoğu gazetelerin havaalanı, metro kapıları gibi, kalabalık yerelerde, ''ücretsiz'' dağıtıldığını da kaydetmemiz önem arz ediyor. Hatta, İstanbul'da yeni yayınlanan 2 gazete ''bedava'' dağıtılıyor.
Öte yandan ''naylon'' diye tabir edilen ve Basın İlan Kurumu'ndan yılda milyarlarca liralık ilan alan gazetelerin varlığı da bazen hatıra geliyor.
Velhasıl, tiraj konusu gerçekten de ''hem kapalı bir kutu'' hem de ''maddi imkanlara bağlı'' bir seyir takip ediyor.
Bu ortamda da OGÜN'ün tirajı bizleri ziyadesiyle ''memnun'' ediyor. Önemli olan, ''dürüst'', ''vatansever'' ve ''sağduyu''ya sahip bir yayın politikası göstermekten öte gitmiyor.
Olaylar ve insanlar gün geçtikçe gelişiyor ve değişiyor. İlk yazımızı ''Bakalım zaman daha neler gösterecek'' cümlesini her zaman kullanmak aslında bir ''tevekkül'' ü de çağrıştıryor. Gerçekten de, ''Bakalım zaman daha neler gösterecek.''
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/03-09.Mart.2008/Sayı:62/Sayfa:06
Gazete baskısı için tıklayınız.