Gerçekten de, eskilerde gazetelerin manşetlerinde, televizyonların ekranlarında düşmeyen Kıbrıs, şimdilerde kamuoyunun dikkatlerinden kaçırılıyor. Oysa, Kıbrıs özellikle K.K.T.C, her zaman gündemin başlarında yer alıyordu. Çünkü Kıbrıs'ın hem ada olarak stratejik bakımdan önemi, hem de soydaşlarımızın durumu, Türkiye'nin önde gelen meseleleri arasında yer alıyor. Her ne kadar, son yıllarda Kıbrıs'ı bir ''çıban'' veya ''baş ağrısı'' gibi gösterme çabaları varsa da, Türkiye'de geniş halk tabakaları adayı, ''yavru vatan'' olarak değerlendiriyor. Hele, '' Misak-ı Milli''nin içindeki Kerkük'ün ''peşkeş'' çekilmesinden sonra, Kıbrıs'ın önemi de artıyor. Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, Anavatan'da ne denli sevilip, sayıldığı Kıbrıs'a duyulan ilgiyi adeta ispatlıyor. Bu arada, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ında yavaş yavaş ABD ve AB'nin tutumunun yanı sıra, niyetlerinin de ''kötü'' olduğunu ''terennüm'' etmesi, büyük bir gelişme olarak kabul ediliyor. Kıbrıs'ın açıklarında, zengin petrol yataklarının olduğu haberi üzerine, değeri daha da artan ada üzerindeki Türk haklarından, her ne pahasına olursa olsun vazgeçilemeyeceği mesajının verilmesi de yüreklere su serpiyor. Ancak, olayın üzerine gidilmeyip unutturulmak istenmesi ''garip'' karşılanıyor. Nereden bakılırsa bakılsın, Kıbrıs ve Kıbrıs'ın güneyi hem soydaşlarımız, hem de Türkiye'deki kamuoyunu çok yakından ilgilendiriyor. Batı'nın Kıbrıs'taki askerimizin çekilmesi için girişim yapması beklenirken, ''kritik'' dönemde Kıbrıs'ın her ne pahasına olursa olsun, unutturulmaması ve gündemden düşürülmemesi icap ediyor.
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/08-14.Nisan.2007/Sayı:15