Gerçekten de, Türkiye; bir türlü ''hakkı'' olan huzur ve sükunu her seferinde ''arar'' duruma düşüyor.
Oysa, birçok sorunu yıllardır geride bırakmamız gerekiyordu.
Genç nüfusumuza, coğrafi ve jeopolitik konumuna rağmen, bir türlü rahat ''soluk'' alamamamızın sebepleri arasında acaba neler bulunuyor.
Gerçi, çoğu kişi ve kesim olayı ''eğitimsizliğe'' bağlıyor.
Bu tezin doğruluğunu tartışmakla birlikte, her şeyden önce, kendi kendimizi sorgulamamız icap ediyor.
İstediği tasarıyı, istediği süratle yasalaştıran bir iktidar, bu sırada ''direnme''yi bir görev haline getiren bir muhalefet ve boşlukta kalan kamuoyunun şaşkınlığı Türkiye'ye her an hakim oluyor.
Nasıl oluştuğu bilinmeyen bir gündemin yerini yeni yeni gündemler geliyor.
Bir olay çözülmeden, öbürüne atlanıyor.
Her şeyden önce, kargaşaya son vermenin tam zamanı yaşanıyor.
En azından ''asgari müşterekler''de birleşerek, bu aziz vatana ''layık'' olmanın gururunu bir an önce yakalamamız en önemli görevimiz oluyor.
kakin@ogungazetesi.com.tr 14.03.2008