Her şeyden önce, Irak'ın kuzeyindeki Kürt oluşumun, PKK'yı kayıtsız şartsız kabullendiği, hatta onu ileri ''vurucu güç'' kullanma stratejsini geliştirdiği yavaş yavaş su üstüne çıkıyor.
PKK'nın böylesi, karargahlar, sığınaklar, ateş merkezleri, cephane ve gıda stoku yaparak konuşlanması, beraberinde birçok kuşkuyu da getiriyor.
Kürt yönetiminin yanı sıra, Irak'ın tümünü işgal eden ABD'nin de, bu ''terör stratejisi''ne göz yumduğu sanılıyor. Irak'ın kuzeyinde, en az 150 kilometrelik bir arazide, böylesine ''tahkim'' edilerek yayılan hatta yerleşen bir terörist gücün, askeri kabiliyeti de dikkatleri çekiyor.
Son model silah ve cephane ile donatılan bir trör örgütünün, ileri seviyede ''haberleşme'' sistemine sahip olması desteğin ölçüsünü de veriyor. İnsan ister istemez, Kürt oluşumun veya ABD'nin, terörist gruplardan nizami bir ürettiği kanısına varıyor. Ne var ki, terörist grup ne kadar ''mükemmel'' donanmış ve eğitilmiş olsa bile, kahraman Mehmetçik'in önünde dayanmadığı.
Resmi ve gayri resmi haberler, PKK'nın tam anlamıyla ''mefluç'' hale getirilmiş üzere olduğunu bildiriyor. Bu arada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, tam netice alınmak üzere iken, cepheyi terk etme önerileri veya ısrarları, geri çekilme sürecini çabuklaştırdığı öne sürülüyor.
Oysa, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tam netice almadan Irak'ın kuzeyinden, imhayı tamamlamadan dönmesi hem ''tehlikeli'' hem de ''psikolojik'' bakımdan sakıncalı bulunuyor.
Nasıl ki, ABD Afganistan'da teröristleri imha için hâlâ çabalıyorsa, Kuzey Irak'ta da öyle bir ''süreç''i kabullenmek gerekiyor.
Eğer belirtildiği gibi, TSK tamamen çekilmiş ise, araya ''siyasi'' iradenin şu veya bu şekilde girmiş olduğu kendiliğinden ortaya çıkıyor. Ne var ki, ABD Savunma Bakanı'nın Ankara ziyareti sırasındaki, istekleri sonra da ABD Başkanı Bush'un ''uyarı'' gibi sözleri, bu ''siyasi'' iradeyi etkilediği de anlaşılıyor.
Aslında, TSK, belki de planlanan hedefleri imha edip öncelikli eylemini başardığı da biliniyor. Ama yine de, dönüşün böylesine bir ortamda olması, Türk kamuoyu üstünde ''düş kırıklığı'' oluşturduğu öne sürülüyor.
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/03-09.Mart.2008/Sayı:62/Sayfa:06
Gazete baskısı için tıklayınız.