Gürcistan Dramı !

Aslında, Rusya'nın Gürcistan'a yönelik askeri harekâtını, ABD'nin Irak'ı istilasına ''benzetmek'' gerekiyor.

Her ne kadar, ''sayısal'' olarak benzerlik ''zayıf'' bulunuyorsa da, ''saldırı'' olarak Rusya ile ABD'nin eylemi birbirini andırıyor.

Her şeyden önce, ABD'den sonra, Rusya, ''ben de varım'' dercesine kendini gösteriyor.

Burnumuzun dibinde art arda meydana gelen çatışmalar, toprak işgalleri, belki de en fazla Türkiye'yi ilgilendirmesi icap ediyor.

Bir kere, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'nın güvenliği bahis konusu ediliyor.

Sonra da, Rusya'nın Gürcistan'dan ''dolaylı'' koparma ihtimali çok yüksek eyleminin yanı sıra, tehdidini diğer kendinden kopmuş devletlere yöneltmesi bekleniyor.

''Dostluk'' dahi bütün enstrümanları kullanmaya kararlı bulunan Rusya'nın petrol, gaz ve pamuk gibi değerleri ''denetim'' altına almak isteği şimdiden ''korku'' salıyor.

Başbakan sıfatıyla daha ''hareketli'' bir konum kazanan Putin, Rusya Federasyonu'nu, Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliği karışımı bir profil içinde ''dizayn'' etme projesini güdüyor.

Son, Gürcistan eylemi ile ABD'yi de ''sınayan'' Rusya'nın nerde, ne yapacağı bilinmiyor, fakat ''tahmin'' ediliyor.

Her ne kadar, Avrupa Birliği, ABD ve hatta Türkiye, gereken ‘uyarı''yı yapmışlarsa da, Rusya'nın geçmiş zamanlı ve kapsamlı planlarından vazgeçmesi beklenmiyor.

Yakın zamanda, eğer İsrail veya ABD'den İran'a yönelik herhangi bir ''saldırı'' olursa,  Rusya'nın yeni yeni eylemlerde bulunup Kafkasya ve Avrasya'yı ''cehenneme'' çevirmesi bile uzak bir ihtimal görünmüyor.

Nerden bakılırsa bakılsın, Irak'ın işgalinden sonra, Kafkaslar'da ''ateş bacayı sarmış'' görünüyor.

Varılan ''barış'' anlaşmaları ise ''Gürcistan dramı''nda tek ''teselli'' kaynağı oluyor.

 

 

kakin@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/17-23.Ağustos.2008/Sayı:86/Sayfa:06



Gazete baskısı için tıklayınız. 
OGÜNhaber