Çünkü, Ürdün'ün Ortadoğu'da ''anahtar'' ülke konumunu ''özenle'' kuruyor. Kral Abdullah'ın ''kalıcı barış'' için büyük çabalar harcadığı da biliniyor. Gerçekten de, ülkemizi ziyaret eden Ürdün Kralı Abdullah bin Hüseyin, her haliyle babasının yolunda olduğunu kanıtlıyor. 1995 yılında Almanya'da ayak üstü de olsa görüşme fırsatı yakaladığımız Ürdün Kralı Abdullah bin Hüseyin'in, babasının yıllar yılı tesis ettiği ''dostluk yolu''ndan geçmek arzusu hemen fark ediliyor. Nitekim, genç kralın, bütün söylemleri bunu açık bir şekilde gösteriyor. Aradan geçen 8 yıl gibi bir sürede, Kral Abdullah'ın ''Haşimi Hanedanlığı'' tahtını tam anlamıyla doldurduğu görülüyor. Buna da şaşmamak gerekiyor.
Çünkü, her şeyden önce Kral Abdullah'ın kendisini çok iyi yetiştirdiği biliniyor. Bir zamanlar, Kraliyet Özel Kuvvetleri'nin Komutanı olarak, bir yerde Ürdün'ün istihbaratına hakim olması nedeniyle kazandığı deneyimlerin genç kralın, tahta ve bölge politikalarına adaptasyonunu kolaylaştırdığı da bir gerçek. Öte yandan, Oxford Üniversitesi ve ABD'deki Georgetown Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler eğitimi görmesi kralın dış ilişkiler ufkunun göstergesi sayılıyor. 42 yaşlarındaki Kral Abdullah, artık dış politikanın ''temel taşları''nı yerine oturma çabasını güdüyor ve her geçen ün güçlendiriyor.
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/16-22.Aralık.2007/Sayı:51/Sayfa:08