Ekonomik Krizden, Derin Krizlere !

Gerçekten de, bölgemizde ve ülkemizde gelişen ''derin'' krizler, öne geçmiş bulunuyor.
Yani, denilebilir ki, ekonomik kriz, Gazze ve Ergenekon'un yanıbaşında ''cılız'' kalıyor.
Oysa, Türkiye'nin geleceğini ve geniş halk tabakalarının gündelik yaşayışını dahi, ekonomik kriz daha yakından ilgilendiriyor.
Ne var ki, hükümet ve medya, kamuoyuna diğer iki derin krizle uğraştırıyor.
Aslında, gerek Gazze gerek Ergenekon çok uzun soluklu süreçler içeriyor.
Ekonomik kriz ise, günü gününe fakat sinsi bir şekilde hükmünü icra ediyor.
Ödenmeyen çekler, senetleri kredi kartı ekstrelerinin yanı sıra, koskoca kuruluşların ''verdikleri sözü yerine getirememe'' olayları birbirini kovalıyor.
Borçlarını ödeyememenin mahcubiyeti içinde bocalayanlardan tutun, bu alacaklardan dolayı, başkasına borç yapanların içine düştüğü ''trajik'' gelişmelere kadar, ekonomik kriz kendini hissettiriyor.
Ekonomik krizin, Mart ayının sonlarında yapılacak ''yerel seçimler'' den sonra daha da ağırlaşacağını öne sürenler, taksitli satışlardan, fuzuli alışverişten, zamansız yatırımdan mutlaka vazgeçilmesini de öneriyor.
Üstelik, ekonomik krizin 2010'u da bulacağını iddia eden bazı ekonomistler, ''kriz ne kadar, uzarsa, Türkiye o kadar fakat gittikçe ağırlaşan bir tonla tesir edeceğini de savunuyor.
Kaldı ki, TÜSİAD gibi kuruluşlar, ekonomik krizin ciddiyetinden, günbegün daha açık ve kesin bir şekilde bahsederken, ne yazık ki, ilgi Gazze ve Ergenekon'a odaklanıyor.
Aman dikkat!, Krizlerin anasını unutup, başka krizlerle uğraşmamak gerekiyor.

 

 

kakin@ogunhaber.com


CRA- 17.Ocak.2009 Cumartesi - 03:21:00

Gazete baskısı için tıklayınız.
OGÜNhaber