Ne var ki, bazı uçak kazalarının nedeni ''komplo teorileri'' ile izah edilme ''mecburiyeti'' ortaya çıkıyor. Tıpkı, Orgeneral Eşref Bitlis'in şehit olduğu ve 2003'te Diyarbakır'da düşen ilanihayet geçtiğimiz hafta Isparta'da dağa çarpan uçak gibi kazalar çeşitli ''komplo teorileri'' ile izah edilirken, ''dehşetengiz'' iddialar da ortaya atılıyor.
Kara kutularının incelenmiş olmasına rağmen, Ankara ve Diyarbakır kazalarının ''asıl'' nedenlerinin tam olarak hâlâ açıklanmadığı yolunda iddialar bulunuyor. Isparta'da düşen uçağa gelince, düşüş nedeni ile ilgili çeşitli tahminler ve yorumlar yapılmış olmasına rağmen, olay ''kara kutu'' nun açıklanmasına bırakılıyor. Tabii ki, bu arada değişik komplo teorileri de heyecan ve korku salıyor. Her şeyden önce, düşen uçakta ölen yolcular arasında 6 fizikçinin bulunması kuşkular yol açıyor.
Prof.Dr.Engin Arık ve Prof.Dr.Fatma Şenel'in de aralarında bulunduğu 6 bilim adamının nükleer fizikçi olduğu da belirtiliyor. Bölgemizde nükleer güç tam tartışmalara neden olurken ve Türkiye nihayet nükleer santraller için düğmeye basmaya hazırlanırken, böyle bir kaza ''banko'' olarak ''komple teorileri''nin malzemesi oluyor. Üstelik, bir önceki sayımızda yani iki hafta önce bu sütunlarda ''Dehşet dolu iddialar ve esrarengiz ABD uçakları'' başlığı altında yayınlanan yazımız, ortaya atılan iddiaları adeta izah ediyor. Okuyanların hatırlayacağı gibi, elektronik postamıza atılan bir nottan yararlanarak hazırladığımız ve ''ilgi'' ile karşılanan yazıda, ABD'nin istediği uçağı, istediği rotaya yönlendirebileceğinin ''derin'' olmasa bile teknik bilgileri yer alıyordu. Hatta,
NATO'nun Yugoslavya'daki operasyonunda, koruma/gözetleme görevi yapan Türk F-16'lar belirlenen rotalarından saptıkları noktalarda, tepelerinde dolaşmakta olan ABD AWACS uçaklarının müdahalesi ile karşılaştıklarını ve ekranlarının karartıldığı belirtiliyor.
İş bununla bitmiyor, telsizlerden geçilen mesajda, ''Rotanızı geri dönmezseniz motorlarınızı da durdururuz'' uyarısı da yapılıyordu. Birinci Körfez Savaşı'nın başladığı saatlerde, Ankara'daki kritik noktalarda iletişimlerin kesildiği, Eskişehir'de gerçekleştirilen bir tatbikatta, ABD'nin plan gereği olarak bütün üssün iletişiminin karartıldığı son olarak da Dağlıca'da yaşanan olayda, iletişim kesikliğinin hatırlatıldığı uyarı notunda, ''inanılması zor'' iddialar yer alıyor. Aslında, not daha ''kapsamlı'' ve daha ''korkunç'' iddiaları da içeriyor. Notun girişinde, yeni yapılan tünellerde mevcut bir özellik vurgulanıyor.
Arabanızla tünele girildiğinde, radyonuzda ne dinliyorsanız, yayın birden kesiliyor ve tünelle ilgili bilgi veren bir yayın dinlemeye başlıyorsunuz. İşte basit bir izahı yapılan bu ''elektronik müdahale'' sayesinde özellikle ABD'nin karada, denizde ve havada istediği her operasyonu yapabileceği sonucu çıkarılmak isteniyor. İçinde 6 nükleer fizikçinin olduğu bir uçağın Isparta'da düşmesinin üzerinde daha çok yazılacağı daha çok konuşulacağı anlaşılıyor.
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/09-15.Aralık.2007/Sayı:50/Sayfa:08