Ne var ki, mesleğin onuru uğruna, belki de en fazla sarsıldığımız, teessüre kapıldığımız husus, paraşütle atlar gibi ''gazetecilik'' sıfatına konmak isteyenlerin varlığının gittikçe çoğaldığını ''ibret''le izlememiz olduğunu itiraf etmemiz icap ediyor. Gerçekten de, gazete ve televizyonlarda, ''aslı'' gazeteci olmayan, çok kişilere rastlanıyor. Gerçi onlar hiçbir zaman ''gazeteci'' sayılmıyor.
Ne var ki, geçmişteki maddi ve manevi avantajlarından ''gazeteci''den daha fazla işin içine bulaşıyorlar. Nasıl ki, sayıları çok az olsa da, bazı gazeteciler, kendilerini, en azından ''diplomat'' veya ''arabulucu'' sanıp, aslında ister istemez bir ''ajan'' durumuna düşüyorsa, ''ithal gazeteciler'' de manşetlerde bile sık sık gözüküyor.
Unutulmamalı ki, her yazar veya yazıcı gazeteci değil, hatta bazı gazeteciler bile, ''meslek erbabı'' sayılmıyor.
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/16-22.Mart.2008/Sayı:64/Sayfa:06