Ancak, yeni yıla insanların sebep olduğu ''yoksulluk'' hatta ''açlıkla'' giren milyonlarca ''talihsiz'' varken, Batı hâlâ, geri bırakılmış hangi ülkeyi sömüreceğinin planlarını yapıyor.
Dünyaya ''demokrasi''yi, ''refah''ı ve ''huzur''u getirmeye soyunanlar, ne yazık ki çoğu kez ''istilacı'',
''sömürgeci'' veya ''sömürgeci'' kimliğinden kurtulamıyor.
Dünyayı bu ''paradoks'' içinde bırakırken, Türkiye'nin pek açığa çıkmayan ''yürekler acısı'' durumuna kısaca göz atmak gerekiyor. Her şeyden önce, ''hormonlu büyüme'', büyültüldükçe büyültülüyor. Oysa, geniş halk tabakalarının eskilerin deyimi ile''iştira'' gücü gün geçtikçe eriyor. Fiyatlar, çoğu ''beyaz eşya'' ve ''Çin malları''nda düşmüşse de temel gıda maddeleri, ev kiraları, akaryakıt, elektrik, su adeta ''el yakıyor.'' Vatandaşın bugünkü deyimi ile ''alım gücü'', ekonominin gerçek yüzünü gösteriyor. Yeni yılın daha ilk günlerinde böylesine ''karamsar'' olmak, aslında gerçekleri belirtmek anlamına geliyor. Dünya bütün hızıyla, fakat ''periyodik'' olarak dönüyor.
Türkiye ise, nereye koştuğunun ''hengame''sini yaşıyor.
''Aşırı borçlanmamız ne olacak?''
''Cari açık kapatılabilecek mi?''
''Milli gelir 10 veya 15 bin dolara çıkabilecek mi?''
gibi sorular, Türkiye'yi zorluyor. Doların yükseleceği haberleri piyasayı şimdiden etkiliyor. Ekonominin yanı sıra ''siyasi'' bakımdan da, Türkiye'nin üzerinde ''kara bulutlar'' dolaşıyor. Yargımıza bile dışarıdan müdahaleler yapılarak, ''hükümranlık haklarımız'' ihlal ediliyor. AB'de ilerlememiz durdurulmak isteniyor. Fransa, Almanya ve Yunanistan gibi ülkeler önümüzü ''pervasızca'' kesiyor. Irak'ın kuzeyindeki oluşum, Türkiye'yi doğrudan doğruya ''tehdit'' ediyor. Her ne kadar, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak'ın kuzeyindeki PKK terör yuvalarını dağıtmışsa da, PKK mevcudiyetini devam ettiriyor.Bir bir sayıldığında, sütunları işgal edebilecek kadar ''uygunsuzluk'' peşimizi bırakmıyor.
Her şeye rağmen, 2008'i umut kaplıyor.
kakin@ogungazetesi.com.trOGÜN/30.Aralık.2007-05.Ocak.2008/Sayı:53/Sayfa:08