Birinci dönemde, Tevrat'a göre İsrail Krallığı'nın kralı ŞAUL'un ölümüyle Yehuda topraklarında bir krallık oluştu ve bu krallığın başında Yehuda kabilesinin lideri Davud geçti. Yedi yıl Yehuda'nın krallığını yaptıktan sonra İsrail Krallığını tekrar bir araya getirdi ve başkenti Kudüs yaptı. İkinci dönem ise Yehuda Krallığı dendiğinde akla ilk gelen dönemdir. MÖ 930'da Birleşik İsrail Krallığı ikiye bölündü. Davud'un torunu Rehoboam'ı kendilerine kral olarak seçmek istemeyen kuzeydeki on kabile kendi (ikinci) İsrail Krallığını oluşturdu ve güneydeki iki kabilenin krallığını yapan Rehoboam Yehuda Krallığı'nın lideri oldu. Bazen bölünmeden sonraki İsrail Krallığı'na Kuzey Krallığı Yehuda Krallığı'na da Güney Krallığı denir. Yehuda'nın varlığı MÖ 586 yılında Nebukadnezar önderliğindeki Babil İmparatorluğu'na yenik düşünce son buldu.Babillilerin bölgeyi fethiyle birinci Tapınak yıkıldı ve Yahudiler bölgeden sürüldü.
Davud'un hanedanlığı Şaul'un ölümünden sonra Yehuda kabilesinin kendisini lider olarak seçmesiyle başladı. Bu hanedanlık Davud İsrail Krallığı'nı birleştirince de devam etti. Krallık bölündükten sonra Yehuda ve Bünyamin kabileleri hanedanlığa MÖ 586'da yıkılıncaya kadar bağlıydı. Sürgüne gönderildikten sonra dahi Davud'un soyundan gelenler "sürgündekilerin kralı" olmaya devam etti.
İsrail Krallığı denen Birleşik Monarşi, bugünün İsrail ve Filistin toprakları üzerinde 12 İsrail kabilesinin bir araya gelerek oluşturduğu MÖ 1050 - MO 930 yılları arasında var olan bir devletti.
Kuzeydeki on kabile MÖ 931'de Süleyman'ın ölmesiyle ardından gelen Rehoboam'ı kendilerine kral seçmeyip Davud'un soyundan olmayan Jeroboam'ı seçtiler. Bu duruma isyan eden Yehuda kabilesi ayaklandı ve kendi krallıklarını oluşturdular. Kısa bir süre sonra Yehudalar'a Bünyamin kabilesi de katılınca Yehuda Krallığı'nın başkenti, Bünyamin kabilesinin toprakları içinde bulunan, Kudüs oldu.
Bölünmeden sonraki ilk 60 yıl boyunca Güney Krallığı Kuzey Krallığı'nı eline geçirmek için uğraştı. Bunu takip eden 80 yıl boyunca ise ilişkiler düzeldi ve (özellikle Şam'a karşı) müttefik oldular.
Asur İmparatorluğu'nun fethiyle kuzeydeki İsrail Krallığı MÖ 720 yılında yıkıldı ve Tanah'ta anlatıldığı üzere burada yaşayan on kabile kayboldu. Asur'un fethiyle bölgeden kaçan bazı İsrailoğulları güneye Kudüs'e yerleşti ve böylece Kudüs'un nüfusu %500 artmış oldu. Bu durum karşısında Yehuda kralı Hezekiya yeni savunma duvarı ördürtüp bu insanlar için yeni su kaynakları tahsis etti.
İsrail Krallığı'nın yıkılmasından sonra Yehuda Krallığı Babil işgaline kadar 1,5 yüzyıl daha ayakta kaldı.
MÖ 586'da Babilli Nebukadnezar'ın birinci Kudüs Tapınağı'nı yıkıp Yahudiler'i sürgüne gönderdi böylece Yehuda Krallığı da son bulmuş oldu. Tapınağın yıkılması İbrani takviminde Av ayının 9'una denk geldiğinden bugünde Yahudilerce Tişa Beav orucu tutulur.
İlk 60 yıl, Yehuda kralları, kuzey krallığı da yönetimleri altına almak için çabaladı. Daima bir savaş vardı. Rehoboam'ın yedi yıllık yönetimi boyunca Kuzey Krallığı ve Yehuda savaş durumundaydı. Rehoboam, savunma, karargahlar ve duvarlarla çevrili şehirler kurdu. Rehoboam'ın yönetimindeki beşinci yılda Mısır Firavunu Şişak büyük bir orduyla birçok şehri ele geçirdi. Kudüs'ü kuşattıklarında Rehoboam tapınaktaki bütün hazineleri onlara verdi ve Yehuda Mısır'ın yönetimi altına girdi. Rehoboam'ın yerine geçen Aviya babasının bıraktığı yerden devam ederek, kuzey krallığı ele geçirmek için çabaladı. Kuzey Krallık'daki Jeroboam'a büyük bir saldırıda bulundu ve kuzey krallığın uğradığı büyük can kayıplarıyla zafere ulaştı. Aviya ve askerleri 500.000 İsrailliyi katletti. Bu zaferden sonra Jeroboam Yehuda'nın kalan bütün ömründe bir tehdit olarak kaldı.
Tzidkiyahu Nebukatnezar'a haraç vermeyi kesti ve ona karşı ayaklandı ve ayrıca Mısır Firavunu Hofra ile müttefik oldu. M.Ö. 589'da 2. Nebukatnezar Yehuda'ya döndü ve tekrar Kudüs'ü kuşattı. Bu dönemde birçok Yahudi oradan ayrılıp Moab, Amon, Edom ve diğer ülkelere kaçtı. Şehir kuşatmadan 18 ay sonra düştü ve Nebukatnezar hem Kudüs'ü hem Tapınağı talan etti. Bu talanın ardından hem Kudus'ü hem de Tapınağı yok etti. Tzidkiyahu'nun oğullarını öldürdükten sonra Nebukatnezar Tzidkiyahu'yu Babil'e götürdü ve özgür Yehuda Krallığı'na son verdi. Bunlara ek olarak, işgal sırasında ölenlerin yanı sıra zamanla 4600 Yahudi Yehuda'nın düşmesiyle birlikte sürüldü. M.Ö 586'ya doğru Yehuda Krallığı'nın birçok kısmı yok olmuştu ve Yehuda'dan arta kalan Krallık da ekonomik ve nüfus açısında zorluk içindeydi. Kudüs 6. yüzyılın büyük bir kısmında boştu ve Yehuda Krallığı'nın Kuzeyinde bulunan Mizpah Babil'in Yehud Medinata adlı yeni şehrinin merkezi oldu. Bu merkez Yehuda Krallığı'ndan kalan Yahudilerce yaşanılan yer oldu. Bu merkezin değişmesi Babiller'in genel politikasıydı; örneğin, Filistin şehri olan Aşkelon M.Ö. 604 yılında işgal edildiğinde Aşkelon'da bulunan siyasi politik ve ekonomik elit Aşkelon'dan sürüldü ve şehrin gücü başka bir şehre aktarıldı. Gedelia Yehud şehrinin varisi olarak atandı ve Gedelia Kaldean muhafızları tarafından desteklendi. Bu şehrin yönetim merkezi Mizpah idi, Kudüs değildi. Gedelia'nın göreve getirilmesini duyan birçok Yahudi Yehud şehrinin çevresinde bulunan ülkelerden Yehuda'ya geri döndü. Daha sonra Gedelia öldürüldü ve tekrar Yehuda'ya dönen Yahudiler de Mısır'a irtica ettiler.
M.Ö 539 yılında Persler Babil’I işgal ettiler ve daha önce kaçmış olan yahudilerin Yehuda’ya dönmelerine izin verdiler. Ve ayrıca tapınağı da tekrar kurmalarına izin verdiler. Tapınağın kurulumu MÖ 515 yılında tamamlandı. Bundan itibaren Yehuda şehri Pers İmparatorluğu’nun barış ve huzur içinde olan bir kısmı olarak kaldı ta ki MÖ 333 yılında Büyük İskender tarafından imparatorluk düşürülene kadar.